bugün

Sakin ınsanların başına gelir. Başkalarına yalaka gibi davranan tiplerin size hoyrat davranmasına katlanamazsınız.
Yalnız kalınır. Kimse onunla takılmak istemez. Senin ak dediğine o kara der ve iticilik başlar. Üniversite de çok vardı bu tipler mantıklı konuşuyor ama gel gelelim kırıcı.
Herkesle anlaşabilecek yeteneğe sahipken kimseyle anlaşmayı tercih etmiyorum sanırım kendi doğama bırakılmayı bekliyorum.
Kendini bile anlayamamış olan bir insan başkasını nasıl anlasın anlaşsın? Sorun sendedir kardeşim.
kendinle bile anlaşamamaktır. bu yüzden yalnız kurt takılıyorum, sonra insanların bu yalnızlığımı bozmasına izin veriyorum ve sonra 'lanet olsun ne diye yüz verdim' diyerek yine başa dönüyorum.
bende olan durumdur.

kendi teorilerime göre yaşadığım ve yaymaya çalışmamdan dolayı her zaman çevreyle sorun yaşamışımdır.

özellikle din konuları beni mahvediyor, tüm teorilerimi bir kenara bırakıp ''aa ateist misin, kim yarattı ulen seni'' diye saçma tartışmalara girmek zorunda kalıyorum.

ülke millet din siyaset ve terör kavramlarının dünya yöneticileri tarafından ortaya atıldığı ve aynı kaynaktan yönetildiği ve amaçlarının dünyayı ve insanı bölmek ve yönetmek olduğu gerçeğini anlatmaya çalışınca da ''vatan haini'' damgası yiyorum.

yetmezmiş gibi çevre akıl sağlığımdan şüphe etmeye başladı. insanın asabını bozuyorlar.

bu konuları içimde tutayım diye düşününce tanımadığım insan 'nerelisin' sorusuyla başlayıp bu konulara açmak zorunda bırakıyor.
bu konuları konuşmayı seviyorum ancak karşı taraf öyle aptal oluyor ki. gezegen de ki sorunların kaynağını anlatınca bile. ''allah kitap'' diyorlar. ne alaka lanet olsun. teorilerimi tanrının varlığını kanıtlayarak çürütmeye çalışıyor.
bu kavramların kaynağını anlatıyorum o ise tanrıyı ve bunu herkes yapıyor. sözlükte bile.
ara sıra ulan problem bende mi? diyerek kendinizi sorgularsınız.
muhtemelen koç burcusunuzdur.
2 yıldır çekmekte olduğum sorundur. Bir çok arkadaşım var, çevremde sevilen biriyim ama şu şehirde kimseye giderse üzülürüm diyemiyorum. Herkese biraz sıcağım biraz da soğuk. Hani bazen bir şeyler anlatmak istersiniz de ağzınızı zor tutarsınız ya zarar görmemek için, işte o moddayım. Sanki birine anlattığım önemli bir gelişme benim zaafımmış da onu bana kullanırmışcasına korkuyorum. Anlatamayınca da onlara güvenmediğim için soğuyorum insanlardan.

Kafamın bir gidip bir gelmesi sorunsalımdır.
psikolojik bir bozukluk mudur emin değilim ancak küçükten beri bünyeme gark etmekte olan özellik.

bu kişinin biraz sivri dilli ve dobra olmasından da kaynaklı sanıyorum. yani birine sinirlenince alttan alıp sonra arkasından atmaktansa o an çatır çatır söyleyip, arkasından atan insana göre kötü insan bellene biliyorsunuz.

kimseyle anlaşamıyorum. herkesle ama herkesle tartışıyorum. bu biraz da benim otorite kurmaya çalışmamla alakalı olabilir. son söz bende olmalı. bunu göremeyince kuduruyorum.

velhasıl bazen kişi aman ben kendime yeterim canım kendim diye içten telkinlerle mutlu oluyor. çünkü herkes salak?
sıkılıyorum.ilk başlarda çok güzel davranıyorum,konuşuyoruz vesaire güzel gidiyor her şey ama bir sınır var oraya geldi mi biranda sıkılıyorum ve soğuyorum.bu sefer başka insanlarla tanışmak istiyorum ama eyleme geçmekten çekiniyorum.sıkıntılıyım büyük ihtimal.
Ciddi anlamda yaşadığım sıkıntı.

Sessiz, sakin bir köşeye geçip düşünüyorum şimdi. Hayatıma yeni giren kim varsa 4 bilemedin 6 ay iyi geçinebiliyorum. Daha sonra araya bir soğukluk giriyor. Hani sıkıntı bende değil desem, herkese karşı bunu yaşamam her halde. hadi onu da geçiyorum, dışarıdan bakıldığında pek asosyal olmayan birisiyim. insanlardan bu kadar hızlı bir şekilde soğumak ne kadar normal o da meçhul tabii.

Neyse arkadaşlar diyeceğim o ki, sizi önemseyen insanlar varsa etrafınızda görmemezlikten gelmeye çalışmayın. Ben beceremiyorum bari benim gibilerin hayatı böyle olmasın ıq.
arkadaşlık kuramıyorum.daima bir kusur buluyorum karşı tarafta.napcaz şimdi ?
büyük ihtimal kendisiyle bir sorunu vardır.
Sizde sorun olduğunu gösterir.
Kimileri çok sinirlidir, herkese durduk yere dalaşır, çatık kaşlılardır.

Çünkü babasız büyümüşlerdir ve güçlü olmak zorundadırlar.

Kimisi fazla duygusaldır, sürekli ağlarlar, herkes onlarla vıcık olduğu için dalga geçer.

Aslında annesiz büyümüşlerdir ve bu yük onlara ağır gelmiştir.

Kimisi içine kapanıktır, kimseyle konuşmaz,insanları sevmeyen tiplerdir.

Nedeni ise çok ihanete uğramaları ve güvenlerinin kırılmasıdır.

insanları yargılayacağınıza biraz acısına bakın.
Belki de artık sorunu kendimizde arama vakti gelmiştir.
son zamanlarda fazlaca yaşadığım can sıkıcı durumdur. derdin var anlatamıyorsun. karşı tarafta anlamamakta ısrar edince cinnet geliyor.
kendini farklı görmek, insanları "ortalama zekalı " bulmaktan kaynaklanır. aslında kibirdir.
görsel
muhalif karakter durumu. bende böyleydim sonra karakterimi değiştiremeyeceğimi anlayınca doğru zamanda doğru yerde kullanmak yada susmak gerektiği gerçeğini kabullendim.

kimseyle iyi anlaşmak zorunda değiliz zaten aq.
20 yılı aşkın süredir tanıdığım tabir caizse yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmez diyeceğim arkadaşlarla bile dönem dönem ters dusebiliyoruz.

Benim en sağından en soluna hemen her görüşten arkadaşım oldu. Onlarla politik olarak çok farklı yerlerde olsak da oturup politika konuşmadık.

Söylemek istediğim bir insanı bir nedenle seviyor veya yakın hissediyorsanız oraya yonelin.

Pragmatik davranmak iki yüzlü gelebilir ama sonuçta siz mutlu değilseniz hayatta hiç bir şeyin kıymeti yok.

Herkesin kırmızı çizgileri olmalı ve o sınırlar dışında esneme payı olmalı.
sanırım bir lanet, bir bela.

insanlarla asla anlaşamıyorum, bir iki arkadaş bile adam akıllı zor edinirim sanırım.

öyle ki arkadaş dediğim kimse kendimden adam akıllı bahsettiğim insanlar değiller neredeyse.

insanlar çok fazla yargıcılar, belki de hiç anlaşamıyoruz.

ama anlatmayı sahiden kestim bir süre sonra, sorgulmaya başladım değer mi buna diye.
kimseyle anlaşamıyorum kolay kolay kanım ısınmıyor insanlara güvenmemekten geliyor bence bu .
Ego full tavan yapmış. Problem var. Hemde ciddi. Anlaşmak için karşıdakini önce anlamak lazım. duruma konuma ve şartlara göre hareket edilmeli. Herkes hatalı olamayacağına göre insanın önce kendine bakması gerekir.