kinyas ve kayra dan...
"...Sonra birgün farkedilir hiçbir canlının anlaşılabilecek kadar basit olmadıgı.içine kapanık bir çocugun sınıf arkadaşlarını pompalI tüfekle katlettigini okursun gazetede. Orta yaşlardaki başarılı bir mühendisin bir çocuk gibi evinde, ailesinden kaçtıgına tanık olursun. Yargılar isabetsiz hale gelir. Çözdügünü ya da uyanışından yatagına dönüşüne kadar bir gün boyunca neler yaptıgını tahmin ettigini sandıgın insanları aslında ne kadar az tanıdıgını farkedersin. Ve yıllarca sadece kendini çift hatta daha fazla sayıda hayat sahibi gördügünden şaşırırsın bir benzerini başkasının da yapabilmesine. Hatta senden yüz kitap daha cahillerin aklından geçenleri okuyamadıgın için utanırsın kendinden. Oysa onlara benzememek için hiçbir iş yapmamış, hiçbir inanca ve amaca sahip olmamışsındır. Sadece gözlem ve eleştiri vardır hayatında. Ama onsekiz yaşına kadar son derece normal, başarılı, popüler bir çocukluk geçirerek gelmiş bir gencin kendisini asmasına tanık olunca, bir yudum bile yükselememiş oldugunu anlarsın."