muhtemelen doğrusunu yapan insandır. fakat bu muhtemelen kısmı çok yoğunlaşmaya başladı. hakikaten kimseye güvenmemek bir gerçek. fakat güvenmeden olmuyor. hiçbir şey olmaması için güvenmemek mi gerekir. öyle bir şey ki, güvenin sarsıldıktan sonra, birinin güvenine inansan bile, yani doğru olsa bile, en son o güvenilen şey, kişi akılda kalmıyor. yara açan ve kolay kolay gitmeyen güvenini sarsmış olan zihinde kalıyor. ister istemez.
Her insana, her olaya şüpheyle yaklaşan, hayatı kendine zehir eden insandır.
Akıl ve mantık süzgecinden geçirdikten sonra, güvenilir ya da güvenilmez olduğuna karar verir ve öyle yol alırız.
Ama sürekli güvensizlik duygusu yaşamak sağlıklı bir davranış değildir, kendinizi yormak ve yalnız kalmak dışında başka hiçbir işe yaramaz.
Hayat böyle geçmez, geçmemeli!
özü sözü bir olan, yalanı en ufak barındırmayan ben bile kendime güvenmezken, ne yapacağımı kestiremiyorken, insanlar birbirine nasıl güveniyor aklım almıyor. tamam güvenme hissini yaşa, hatta güven bile ama en derinde güvenmemeyi yaşatmalı insan herkese karşı. yoksa " ben bunu hak edecek ne yaptım" diye dolaşırsınız. hatta daha da kötüsü hiç farkına varmayıp sahte mutlu hayatınıza devam edersiniz. sahte mutsuzluk bile sahte mutluluktan daha çok katkı sağlar kişiye.