belirli bir dozun üstüne çıktığı taktirde kişiyi paranoyak ve huzursuz yapacak durumdur.
şu hayatta herşeyine güveneceğim bir kaç kişi var allaha şükür.
en yakınlarına sırtını dönemeyecek olanlar kendini ve hayatını sorgulasın!
Adım 1: Herkese güven.
Adım 2: Seni bir güzel yamultsunlar.
Adım 3: Kimseye güvenme.
Adım 4: Zamanla kime güvenebileceğini öğren ve sadece onlara güven.
Adım 5: En güvendiğinden kazık ye.
Adım 6: Daha yüksek kıstaslarla Adım 4'e geri dön.
Zamanında bir kişiden, hatta hiç beklemediğiniz bir kişi tarafından gelirse bu güven kaybı tüm hayatınız boyunca her konuya da, her kişiye de kafanızda acaba ile yaklaşırsınız. Herkesten her şeyi de beklersiniz. Zaten öyle de olmalı. Kimse için o yapmaz dememeyi öğreten farklı bir hayat dersidir.
Hiçbir şey kendine güvenmemek kadar ağır olamaz. insanın kendine olan güveni bitince hayat duruyor gibi... sanki yeşil ışık bir tek sana yanmıyor sen hala kırmızı ışıkta bekliyormuşsun gibi bir his.
Güven hissinin azalması, bitmesi ve insanın kendini yalnız, çaresiz hissetmesi.
Bitmek bilmeyen bir paradoksun içinde kendini bulması.
Sahi kim bunu bize yaşattı? Madem hepimiz yaralıyız. Kim bu yaradan beslenen ve hiç yara almayanlar?
konusuna gore kisi kendisini de bu gruba dahil etmeli, hatta bazen listenin en basina koymalidir. soyle bir geriye bakinca hayatta birseyler yapmasini umdugumuz, bekledigimiz, bize defalarca soz verip bir bahaneyle bu beklentileri en cok yerine getirmeyen, sozunden cayan, ama her seferinde ikna oldugumuz bir bahanesi olan ve esek gibi bu bahaneleri sineye cektigimiz ve tekrar tekrar kanmaya devam ettigimiz kisi kim? kendimiz. cunku kullanma kilavuzu verilmemis bir hayatta duygularimizin, korkakligimizin veya tembelligimizin kurbani olarak yol almaya calisiyoruz, dolayisiyla birseylerin yolunda gitmedigi ve planlarin tutmadigi oluyor, bircok zaman bu is boyle.
ve kendimize gosterdigimiz bu müsamahanin onda birini baskalari icin de gosterebilsek belki aldatilmalarimiz ve dolandirilmalarimiz azalmayacak, ama bunlarin bizi darmadagin etmesinin, en azindan uzmesinin onune gecebilir olacagiz. neden bunu yapmiyoruz ya da yapamiyoruz? cunku kafamizda su var: ben kendime mahkumum, ama diger insanlara degil. oysa ki diger insanlara da kendimiz kadar olmasak bile buyuk miktarda mahkumuz, aksi takdirde iyi veya kotu hicbir beklentimiz olmazdi onlardan.
tamam kimseye guvenmeyelim; ama kendimizi butun bu bozukluklardan mustesna essiz bir abide olarak bellemenin de pek bir tutarliligi yok...
Sizin için emek vermemiş çaba göstermemiş birine asla güvenmeyin.
Vasat troll haklı. Sosyal medya emek harcamadan bir şeylere ulaşmayı sağlıyor. Emeksiz elde edilen hiç bir şey kıymetli değil ve çabucak vazgeçilebiliyor.
dünyalık hiçbirşey için insana güvenilmemeli bence. allah'a güvenmek yeterli. çalış çabala, emek ver. nasipse senindir, her ne olursa olsun. allah bunu garanti veriyor. birşey olduysa nasibindir, olmuyorsa değildir. çok çabalarsın olmaz, olmayacaktır, istersen dağları del. olmaz, çok üzülürsün, sınavındır. allah hepimizi ona güvenerek, sığınarak yaşayanlardan eylesin.