aşk kavramı bile anlamsal bir değere sahip değilken kesinlikle doğru önermedir. aşk belirsizlik halidir. öyle ki bir şeyi istemek bile aşk duygusuyla doğrudan bağıntılıdır. bir çocuk çok güzel bir oyuncak görür ve bunu ister alamazsa çıldırır, alırsa da iki gün sonra bir köşeye atar; çünkü gördüğü oyuncak onun sahip olma dürtüsünü tetiklemiş ve fizyolojik bir takım rahatsızlıklarla desteklenen hastalıklı bir dürtü olarak tüm bedenini kontrol altına almıştır. artık tek isteği ona sahip olmaktır.
kadın- erkek ilişkilerini bu örnekten yola çıkarak irdeleyelim. bir erkek güzel bir kadın gördüğünde uyarılmaya başlar hormonları hareket eder ve sevişme isteği hasıl olur. bu raddede dna kodları erkeğe seçenekler sunmaya başlar bunlardan biri de çiftleşmektir. beyin otomatik olarak seçenekleri incelemeye başlar. bu aşama konsensüsün başlangıcıdır ve beyin 2 saniye içinde karar verip gördüğü dişinin çiftleşmek için iyi bir eş olduğuna karar verir.
bu süreç insanın türünü devam ettirme dürtüsü olarak basite indirgenebilir. karar verildikten sonra bir bütün olarak tüm organizma karşı cinsle sevişmek için çaba sarf eder odaklanır ama ne yazık ki toplumsal kurallar vardır. her zaman vakıf olamaz. başta bahsettiğin çocuk örneği gibi artık tek isteğiniz onunla sevişmektir. uykuların kaçması karşı cins bireyini görünce heyecanlanma gibi durumlar bu belirsizlik halinin tüm vücuda sirayet etmeye başladığına delalet eder. artık sahip olma dürtünüz egemendir onu yenemezsiniz ta ki sahip olana kadar. sahip olduktan sonra komplikasyon sona ermiştir. bir başka değişle aşk denen sahip olma dürtüsü bitmiştir.
yoksa kimse içini bilmediği düşüncelerinden haberdar olmadığı, içi boş bir yansımayı sevmez.
doğru tespit insan hayal ettiklerine aşıktır sadece br vücuttur gereken yansıtabilmek için.
ama hiç bir vücutun hayal ettiklerini taşımıyor olmasıdır acıtan.
Içgüdülerimiz sonucunda beynimizin de sex yapmak istemesi sonucunda hissettiklerimize aşk diyebilirsek yanlış bir önermedir. Eğer aşkı kalıcı bağlılık olarak görürseniz gayet doğru bir önermedir.
(bkz: öznel yargılar)