rutkay aziz'in altın portakal'daki konuşmasının ardından herkesin ağzına doladığı kelime öbeği. aslında merak ettiğim şey, kimsenin söyleyemediği o malum şeyin ne olduğudur? adaletsiz bir kalkınma içerisinde olduğumuz mu, türkiye ve şili'deki öğrencilerin nelere maruz kaldığı mı, sanatçının ülke ve dünya olayları karşısında üstlenmesi gereken görevler mi? aslında bunları herkes gibi bizler de söylüyoruz sanırım; daha dün benim berberde dile getirdiğim gibi. yalnızca rutkay aziz gibi sanatçılar, ünlüler kitle iletişim araçları vasıtasıyla bizden daha çok insana ulaşabildikleri için onların söylemleri "kimsenin söyleyemediği şeyler" olarak betimleniyor. rutkay aziz haklı, doğru ve güzeldi. bu bizim uyuyor olduğumuz anlamına mı gelir?
"ne olmuş yani büyük adam olamadıksa, hayallerimizi satmadık ya?.."
bu dünyada hiçbir zaman var olmayacak durumdur. çünkü günümüzde insanlar sonuçlarına katlanmayı göze alarak söyleyemeyecekleri hiçbir şey olmadığını ispatlamışlardır.
açıklanan bölgesel bir bağımsızlık bildirgesinin, ermenistan-yunanistan-kıbrıs rum kesimi ve 3-5 avrupa devletçiği tarafından tanınmasını,
abd-ingiltere-almanya-fransa-italya gibi büyük abilerin milletlerin kaderini tayin hakkı diye saçmalamasını ve konuyu nato askeri konseyine götürerek, nato üyesi bir ülkenin topraklarında olası bir iç savaş ve ölümleri engellemek için çok uluslu bir gücün bölgeye yerleşmesi kararı çıkarması,
apo nun yeniden yargılanması yolu açılarak(ki, bu mümkündür) yargılama sonucu apo nun düşünce suçlusu sıfatına sokulması(ki, bu da mümkündür. siz hiç apo nun elin silah alıp insanları öldürdüğünü gördünüz mü?) apo nun dışarı çıkması ve siyasi hayata atılması,
vb. konular olabilir mi?
