hiç kimse entry felan okumuyor bu sözlükte doğru dürüst... başlığa göre oy veriyorlar... demin açtığım bonzaici gençler vs gezici gençler başlığında herkes eleştiriyor gezicilerle bonzaicileri nasıl bir tutarsın diye... halbuki yazdığım entryide gezici gençlerin hakkının ve hukukun çiğnendiğini şu şekilde belirtmişim:
''her an bir cinayet, tecavüz, gasp, kapkaç gibi suçu işleyebilecek bu toplumun baş belası serseri it tayfası bonzaici gençlerle, bu ülkenin üniversiteli, aydın, çağdaş, vatansever, iyi niyetli gençlerinin kıyaslamasıdır... polis bonzaici gençlerden çekinirken, gezici gariban gençleri dayak ve biber gazı manyağı yapar... ah türkiye ah işin çok zor senin bitmişsin sen ! https://www.youtube.com/watch?v=m7zstorbnna ''
tabi bu konuda şöyle bir gerçek vardır: bütün entryler aynı sayıda okunmaz kimisi az okunur kimisi çok ve yazıldığı anda hiç okunmayan entryler de bulunmaktadır. lakin sözlükte yazar olmayıp sözlük dışından çokta girip sözlük okuyan kişiler de vardır ya da merak ettiği konuları aklına gelince araştıran ve araştırma sonucu çok eski entryleri okuyanlar da tabiki mevcuttur. bir entry en az bir kere okunmaktadır.
(bkz: sözlükten soğuma sebepleri)nden birisidir. kimse başkalarının entrysini okumuyor. ve sonrada ben butonuna basıp artı oy verilmiş mi diye bakıyor. lütfen başkalarının girdiği entryleri okuyalım ve elimizden geldiğince iyi veya kötü oylayalım.
türkiye cumhuriyeti halkı olarak, günlük yaşantımızın bir yansıması olan uludağ sözlüğün durumu.
aslında sözlükteki insanlar, sokakta gördüğümüz insanlardan çok da farklı değiller. sonuçta bu sözlükte takılan insanlar sen, ben... kısaca biziz. ve biz ne kadar gazete okuyorsak, ne kadar kitap okuyorsak sözlüktekiler de o kadar okuyorlar işte. belki biraz daha üniversiteli kesime hitap ettiği için toplumun entel sayılabilecek bir kısmı sözlükte ağırlıklı olabilir. ancak her üniversiteli de sosyal sınıf bakımından öyle entellektüel klasmanına felan girmez yani. 4 yıl sonunda 2 kitap okumamış çok adam bulursunuz.
uludağ sözlükte gerçekten okuyanların oranı çok düşük. ancak, önemli olan; "herkesin bizi okuması gerekli mi?" sorusu. kısacası eğer siz insanları okumamakla suçluyorsanız ve kendiniz okuyan kesimden iseniz. sizi herkesin okuması değil, belli bir kesimin okuması daha çok ilgilendirmeli. en azından ben öyle düşünüyorum.
şu ana kadar edebi eser vermiş felan değilim. topu topu 10 tane entryim vardır zaten. kaldı ki girilerim de doğru düzgün okunmuyor. fakat zamanla beni tanıyacak ve benim kendisini tanıyacağım insanlar olacaktır. ve benim için önemli olan beni o kesimin okumasıdır. daha okumadan oy veren, kendini sözlükteki insalardan bir şekilde sıyrılarak ispat etme çabası içinde olan ergen şahıs beni okusa ne, okumasa ne... daha bir özetle, "günlük yaşamda benim umursamayacağım adam, sözlük ortamında beni umursasın" çabasına girmemin mantığı ne.
çoğu yazarın buraya okumak için değil de yazmak, hatta yazıyormuş gibi yaparak eğlenmek için gelmiş olmasındandır. diğer kısım okumak, oylamak ve gerçekten yazmak istediği başlıklara gerçekten yazmak için buradadır. ama azınlıktırlar.
(bkz: bir yazarı troll olmaya iten sebepler)
nasıl olsa kimse sallamıyor diye önce edepli edepli yazıp sonradan sapıtan kaç yazar geldi geçti bu sözlükten kimbilir...*
bir uludağ sözlük gerçeği. sen git ciddi ciddi yaz, sonra siklemesin kimse, sikleyenler de liseli ülkücüler olsun. hiç işim olmaz o yüzden, burada olay makara kukara, yazarların kabullenmesi lazım bunu.
bir uludağ sözlük gerçeği. sen git ciddi ciddi yaz, sonra siklemesin kimse, sikleyenler de liseli ülkücüler olsun. hiç işim olmaz o yüzden, burada olay makara kukara, yazarların kabullenmesi lazım bunu.
okuduğunu anlamaya çalışmak için düşünmesi gerekecek. ne diye o güzel gözlerini okumak için yorsun, okuduğunu anlamak için güzel beynini meşgul etsin, denilebilir bu tip yazarlara. okuma özürlü yazarlar diyebiliriz bunlara. okumayan yazar geliştiremez kendini. okuyan öğrenir, okumayana öğretir. söyleminden de habersizdir, bu, entry okumayan yazarlar.
biraz da okunacak entrynin olmamasından kaynaklanır.
hani derler ya her devlet hak ettiği şekilde yönetilir diye. işte uludağ sözlük de bu durumu yaşayan bir sözlükdür. eksi sözlük çıktığından beri çok sık okunan bir sözlük. bir klon olarak kurulan uludağsözlük ise aslına bakarsanız bir taklitten ibaret. orada yazar olamayan ve derdini anlatma güdüsü taşıyan gençliğin uğrak noktası burası. gocunmuyoruz da.
lakin, ciddi bir konuda bile bir başlığı, ve altındaki entryleri incelerken gülüp kırılabiliyorum ekşide. burada yok mu peki? var ama daha nadir.
çünkü uludağsözlükde yazılan entrylerin büyük çoğunlu yazılanı okutma güdüsü yerine, sadece kişinin kendi subjektif görüşlerini içeriyor.
banane kardeşim sen bir olguyu seviyor ya da sevmiyorsan? öyle entry yazacaksın ki, bilgi içerikli de olsa okunacak. burası wikepedia değil. ansiklobedik ya da makale türü bir yazıya gerek yok. buraya esprilerinle süsleyerek öyle bir entry gireceksin ki okunacak.
yani her konuda olduğu gibi bu konuda da yine başkalarına bok atıyoruz. ne diyoruz? mal lan bunlar! okumuyorlar! ne alakası var? sen adam gibi yaz. okusunlar.
bir başlıktaki tüm entrylere bakmak yerine belli uuserların farklı konulardaki entrylerine bakmak daha yararlı olacaktır efendim.
insanın aklına "peki bu kadar yazar burada ne yapıyor?" diye bir soru getiren durum. liselileri koruyalım, askere gittim sevgilim beni terketti şeklinde yazılar yazanlar diğer yazılanları okumuyor mu yani?
(bkz: bilakis) hele de ilk entry tekerrürü oluyor ki bazen , tarihin tekerrüründen beter..o yüzden herkes , yazacağı başlıktaki entryleri okusa bile kafi gelir sanırım hemen herkes bi yerlerde yazar olmuşken..
