başımı kaldıramıyorum. başlıklar üzerimden kurşun gibi geçiyor. iyice yapışıyorum serseri bir başlığa kurban gitmemek için. sanki muhlandım olduğum yere. karşılık veremiyorum başlıklara . bütün yaptığım rastgele bir başlık yakalamak ve ona allah ne verdiyse döşenmek. bir yandan da düşünüyorum, başlık açmanın bir yolu olmalı diye.
bir iki takipçime sordum. bir şeyler çiziktirdiler ama ben bir türlü pratiğe dökemiyorum. olacak gibi değil. korkunun ecele faydası yoktur dedim. kendi kendime komut verdim: süngü tak. taktım süngüyü boşluğa doğru hamlettim. dedim bakalım neden bugüne kadar başlık açamadım ve yazdım boşluğa: kimler başlık açamaz?
derken...cin lambadan çıktı. önümde fil resmi olan bir liste belirdi. listenin altına doğru hızla inmeye başladım. ne göreyim: xxvi. nin hizasında beyaz kutu içinde benim yazdığım "kimler başlık açamaz" yazılı. onun da altında biri bunu doldursun diyor. dedim ki o biri sensin oğlum monk of monkmountain. klavyem karşı koyamadı. ilk başlığımın hem ebesi oldum, hem de göbeğini kestim.