kendilerine kenan evren tarafından bir tarih uydurulmuş, adnan menderes tarafından da beleşe arazi verilmiş (verilen araziler de ermeni ve rumlarındır) balkan mültecilerinin (özellikle mülteci deniyor iyi anlaşılsın diye) 60 yıl öncesini çok çabuk unutmalarına içerleyen yazardır.
bedavadan gelip bursa'nın en güzel arazilerine, istanbul'un en kaymak arazilerine konarken tabi kimse demez yahu biz türk değiliz diye. ekmek elden su gölden yaşamak bu olsa gerek.
en çok türkçülük yapanların bu tür bedavadan konanlar olduğu veya azınlıklıklara yapılan yağmalardan nemalananlar olduğu aşikardır.
şimdi kalkmış ''hepimiz türküz'' hikayeleri anlatmalarını yadırgıyoruz pek tabiki.
ana dili arnavutça, bulgarca, boşnakça, macarca olan türk olur mu? türklerin ana dili türkçe değil midir? bu ırkçı ağız düz mantığı bir kenara bırakmak gerekirse, siz de bu ülkede mülteciydiniz, şimdi kalkıp kobani'den suriye'den , eşitlik ve adalet istemiş insanlara gelin ama sesiniz çıkmasın oturun oturduğunuz yerde ya da bakın ne kadar gönlümüz geniş size kapı açıyoruz minvalinden laflar edilmemelidir.
zira kutsadığınız yancısı olduğunuz devlet ışid'e silah yardımı yapmıştır. artık bunun inkar isteyen bir yanı kalmadı. kürtlerin özerklik ilan ettikleri bir bölgeyi ışid vursun diye de elinden geleni yaptı. ancak bu yapılanlar unutulmayacak. bu topraklarda çok katliamlar yaşandı. fakat bu ülke huzur bulmadı. ülkemizin refah seviyesi artmadı. siz yaz tatillerinde gerçek ülkeniz olan balkanlara tatile giderken, bu bölge insanı sınırda polis asker izniyle, zor bela akrabasını görebildi.
siz kendinizden başkasını düşünmediğiniz ve herkesi düşman gördüğünüz sürece ortadoğu bir kubur olmaktan daha fazlası olamayacak. sizin sayenizde.
kim olduğu malum şahıstır. işine gelmeyen yorumlar yazanları "macar, arnavut, boşnak kırması olup, türkçülük yapmakla" suçlar...
değil ama varsayın ki macar, arnavut, boşnak, çingene, kürt, eskimo, zulu kırması olalım, önemli olan kendimize türk dememiz değil mi? türk yurduna sahip çıkmamız değil mi? tüm kusurlarına rağmen, ortadoğu gibi bir coğrafyada huzur içinde yaşamamızı sağlayan türkiye cumhuriyeti devletine nankörlük etmememiz değil mi?
ya sizler ne ayaksınız?
sorsan bunlar ırkçı değil, sevgi pıtırcığı ama biz ırkçıyız! canı sıkıldığında insanları bir tarafından uydurduğu (doğru olsa bile ne yazar ki!) etnik kökenlerini ileri sürerek, aklınca aşağılamaya çalışan, aynen kendisi gibi ihanet içinde olmaya teşvik edenler mi ırkçı değil?
ağır eleştiri yaptığı için sevilmediği söylenen yazar.
oysa şu fotoğrafa bakmak bile bu ülkede devlet destekli ''marjinallerin'' kimler olduğunu anlamaya yeterlidir.
devlet dediğiniz bir sistemdir, çarktır ve kendi bekası için kendi vatandaşını öldürür.
kazayla mesaj attım. bilmiyordum böyle biri olduğunu.
sonra o fotoğrafı görünce. keşke olmasaydı dedim. keşke o mesajı atmasaydım dedim. seni de allah yaratmış ama sana hiç özenmemiş. aynı karadenizli müteahhit nasıl ev yapıyorsa seni de öyle özensiz yapmış geçmiş olsun bacım.
edit: ohaa be ne acımasız yazmışım. aslında iyi biriyimdir. :)
hem oramı buramı açıyım hemde erkek bakmasın diyen kezbanlardan biri. üstelik etini sergileyene teşhirce demeyip açana bakana sapık yaftası yapıştırıyor.
son olarak özel harekatçı ayhan çarkın. itiraflardan sonra cezaevinde neye maruz kaldıysa ifadelerini değiştirmek istemiştir.
ha bu arada bir aralar yasaklanmış bir kitap mehmedin kitabı bulursanız onu da tavsiye ederim. güneydoğuda askerlik yapmışların gözünden bakabilirsiniz konuya.
(bkz: #23103387)
''al şunla oyna biraz '' cinsiyetçilikte ülkemizin yetiştirdiği ender değerlerden jorge lois borges.
laf sokayım derken bile taciz var. onlar tecavüz etmiş rehabile etmek ve cezalandırmak gerekir, desteklenecek bir yanı yok bunun. ancak bu olayı kınarken bile ''al sen de bunla oyna'' demek, işte buna taciz denir. ne farkın var onlardan diye sorarlar adama.
(bkz: kim ki duk) çağrışımlıdır.
(#9522505) nolu entrysiyle, son vakitlerde icat olmuş "sevimlileştirme bağlacı" olan "ki"yi kullanmayı huy edindiğini düşündüğüm yazardır.***
frp konusunda bilgi sahibiymiş. tamamen tesadüf diyeceğim ama öyle durmuyor. sonuçta hoca hocayı tekkede, hacı hacıyı mekkede, deli deliyi dakkada bulurmuş ya, o hesap galiba.