önyargı dolu bir eylem. unutmayalım ki her insandan öğrenilecek birşey muhakkak vardır. önemli olan da yanlışların samanlığında doğruyu bulabilmek ve doğru harmanına, mahsül olarak ekleyip, bereket katmak değil midir düşün dünyamıza.
uzun entryler için daha çok geçerli olabilecek durum. bazı yazarlar tanınır, nasıl yazdıkları az çok bilinir. sol framede de başlık sayısı fazladır, okunacak çok şey vardır. bakarsınız ki tanıdığınız bir yazarın uzuuunca bir entrysi. hayır zaten tanıyorsun; işin özü provokasyon, türkleri kötüleme, veya atatürk'e laf atma vb. lafı ne kadar dolandırırsa dolandırsın, sonuçta davasını güttüğü düşünce ile çıkacak karşımıza. doğal olarak altta yazarın ismi görülünce entry okunmaktan vazgeçilir.
iki cümleyi bir araya getiremeyen, ne yazdığından haberi bile olmayan 'yazarımsı' kişilerin bünyede oluşturduğu tahribattır.
yazarın nicki beyne kazınır ve artık söylediklerine itibar edilmez.
