sevgili olan bireylerin ikisi de arkadaşınızsa aralarındaki ufak bir çatışmada yaşanması en muhtemel paradokslardandır.
hiçbiri geçip karşınıza: "o mu, ben mi? kimin tarafındasın karar ver de ona göre davranalım!" demeyecektir belki; ama duruşları, bakışları hep bu soruyu sorar. bir de baskın bir karakter değilseniz ya da "ikinizin de tarafında değilim" tavrınız net değilse vay hàlinize! iki tarafı da kaybedebilirsiniz.
"anneni mi daha çok seviyorsun babanı mı?" "denize x mi düşse kurtarırsın anti-x mi?" tarzı sorularla insanların düşüncelerini öğrenmek için ortaya atılan paradokslardır. keza bu şekilde sorular öncelikle o insandan öğrenmek istediğiniz düşünceleri tam olarak karşılayamamaktadır. çok sığ bir düzlemde herşeyi ak-kara uçlarına çekerek ve insanı sözde duygusal boşluklarına doğru iterek yaratılan bu paradokslar hepimizin aynı oksijeni solumadığının adeta ispatıdır. Bilgisayar dünyasından örnek vermek gerekirse core duo işlemciyi mario oynamak için kullanmak gibi bir şeydir mevcut beyinlerimizle bu şekil bir soru sormak.