--spoiler--
inanmıyorum! Nedense son bir senedir okuduğum aşkların çoğuna inanmıyorum. Aşkın ve seksin birbirine girdiğini görüyorum, AŞKIN DA iÇiNE ETTiLER!
Hiç aklım almıyor, bu insanlar ne çabuk aşık olup hatta evlenip-ayrılıp , daha tüh yazık olmuş derken, bir başkasını buluyor yahu! Hadi buldun, ne çabuk aşık oluyorlar, yuh kendimden şüphe eder oldum. Anladım ki; bunlar bir kere sevişiyorlar birbirlerinden keyif alırlarsa 2-3-5 sevişip, ortalığa aşığız diye çıkıyorlar.
Benim bildiğim buna seks denir. Aşk; bir şeyler paylaşınca oluşacak, biraz zaman isteyen bir şeydir ki, bir sonraki etap sevgi olabilsin!
Bu aralar sevişen, boşanan, dövüşen almış başını gidiyor. Birbirlerini yiyorlar KiMiN AŞKI KiMiN CEBiNDE BELLi DEĞiL. Çünküüüüüüüü hepsi sadece bir kişiyi düşünüyor, bir kişiyi özlüyor, bir kişiyi istiyor. Ama egolar devreye girince olmuyor, olmayınca yine ego yüzünden, sanki sen olmazsan başkası olur edasında, ilk bulduğuna yumuluyor.
Sizi bilmem ama benim, şu anda aşk yaşadıklarını, insanların gözüne sokan hatta evlenen, kahkahalara boğulan el ele seyahete giderken resimlenen hiç kimseye inancım yok. Çoğunun ömrü bir sene. Bu mu aşk, bu mu mutluluk? Siz de biliyorsunuz ki; gerçek aşkınız, EGO'nuz yüzünden başkalarının koynunda. Kısaca şu an aşkına inandığım kimse yok, çoğunun gönlü başka, vücudu başka yerde.
iŞTE EGO: ELEKTRiK-GAZ-OTOBÜS
EGO: ERKEN GELEN OTURUR!