kime kin ettinde giydin alları burada bahsedilmek istenen gelinliktir. eski zamanlarda köy düğünlerinde *at üstünde baba evinden düğün yerine giden at üstünde kırmızı giyinen gelin. bunu bilip türküyü dinlemek daha bir acıtıyor insanı ve iyicene mıh gibi beyine çakıyor.
türkü halini sevemediğim türkü. ben müzeyyen senar'dan dinledim başkada kimseden dinlememe kararı aldım. önce klarnet taksim girer, müzeyyen abla derin bir off çeker ardından başlar ağıt gibi okumaya. o bambaşkadır...
edit: ha bir de ağıttan sonra ormancıya bağlar ki offf ki ne offf
hakan yeşilyurt o eşşiz sesiyle hakikaten çok güzel yorumlamiş.
ama şarkının varıp gittin kısmı herkese yakışmamış.şöyle durumlarda vardır:
"nasıl ettimde bir soysuza yoldurdum... "
müzeyyen senar'ın ormancı'yı okumadan önce patlattığı şiirdir. ah be müzeyyen sesine yandığım. önce şiiri okur sonra girer çıktım belen kahvesine diyerek. ne daim düşünsem canım çeker bunu. dinlemeden de edemem.
--spoiler--
Kime kin ettin de, giydin alları
Yakin iken ırak ettin yolları,
Mihnetine diktiğim gülleri
Vardın gittin bir soysuza yoldurdun
Sen gönlün olunca beni ararsın
Siyah zülfü tel tel eder tararsın,
hiç ummadığınız bir zamanda hem de en soysuz adi biri ile. aldatılmışsınızdır.
Henüz hiç bir şeyi bilmiyorsunuzdur.
Uzun bir yolculukta arkadaşınızın arabaya getirdiği mp3 lerin içinden yalnız bu türkü dokunmuştur size.
Nedenini bilemiyorsunuzdur içiniz çok fena acıyordur. Hatta mesajlarla paylaşırsınız bu türkünün sizi çok etkilediğini sevdiceğinizle.
Sonrası uzun hikaye...
Aylar sonra kadınınız itiraf eder; o dönemde hatta ve de tam da o gün aldatmıştır sizi, onunla bir geleceğinizin olmadığını düşünerek vs vs. Aldatmıştır bir kötüyle!
Çok etkilenilen birkaç dinlemeden sonra ezberlenilen türkü. Artık her duyduğunuzda içinizi kurşun gibi acıtan türkü olmuştur.
Yakın iken ırak ettin yolları diye devam eder. Özlemlerin, anıların, hayal kırıklıkların bir kez daha acıtır canını, bir kez daha kanar kabuk bağlamayan yaraların.