isterdim fakat bir şartla; avrupa ve amerika gibi yerlerde yaşarsam... doğruya doğru arkadaşım. türkiye'de olup ucube gibi görünmektense oralarda yaşayıp hayat standartlarının dibine vururdum. tabi bu erkekler içinde geçerli aslında.
kimse istemez. ama dünyaya gelirken başına gelecekleri bilemiyorsun ki. bilseler eminim onlar da büyük olasılıkla böyle bir hayatı baştan reddederlerdi. ilahi adalet, işte. üremek için böyle bir rol paylaşımını uygun görmüş ve hiç de adil olma kaygısı gütmemiş. aile baskısı, toplum baskısı, eş-sevgili baskısı, çoluk-çocuk baskısı, geçim baskısı hep onların üzerinde. erkeğe düşen görev ne? üremenin en zevkli kısmı. gerisi insafına kalmış.
tek başına kadın olmak bile büyük bir mesele. saçından ayak tırnağına kadar uğraş, bakım ve eziyet gerektiren bir bünyeyle ömür geçirmek yetmediği gibi herkesin her türlü ihtiyaçını karşılama görevi de onun sorumluluk alanına dahil edilmiş. erkeksen hiç bunları dert etmeye gerek yok. sakal tıraşından mı sıkıldın ya da giyimle uğraşmak istemiyor musun ne farkeder? özgünlük peşindeyim dersin saçı sakalı koyverip, üstü başı kirli, paspal dolaşırsın. böyle bir seçeneğin de var.
nerde angarya var, o kadının doğal görevi. nerde rahatlık, zevk var öncelik erkeğin. bütün bunların karşılığı ne? eş, çocuk sevgisi falan. işte, o da ne kadar gerçekse. bir de erkeklere nazaran ortalama on yıl fazla yaşayabilmeleri. tüm bunlara göğüs germektense aman o on yıl da varsın eksik olsun.
en başta annelik duygusunu yaşayacağını bildiğinde huzurlu olmaktır.
sekste erkekten daha çok zevk aldığını öğrendiğinde "yazık onlara" diye üzülendir. haline şükreder.
kadın olmak ince bele sahip olmak, beline kadar uzanan saçlarını sahilde mini şortuyla gezerken dikkat çekmektir.
kadın olmak gözde olmaktır.
kadın olmak aslında bebek olmaktır. her zaman için de masum bir bebek yatar.
kadın olmak, ayağında topuklu ayakkabı ile kuyrukta beklerken en öne geçmektir..
kadın olmak zekayı bilumum kullanabilmektir.
kadın olmak hissetmektir..
sanırsam hiçbir erkek kadın olmak istemez ancak kızların belki de yarısı keşke erkek olsaydım diye içinden geçirir. hep eşit denir ama kadın ve erkek yaratılışından ötürü hiçbir zaman eşit olamaz.
