--spoiler--
boyumu boşverin, yuvarlak bir şey düşünün işte. evet, o gülerek baktığınız, top gibi yuvarlanır dedikleriniz gibiyim!
--spoiler--
mide bypasi olabilirsin.
sanirim uygun gorulurse bir kismini devlet karsiliyor.
sacmalamayin 230 gibi bir kilo diyetle sporla verilmez.verilse bile geri alinir.
Teşhis konmuş bir hormonal rahatsızlığın yoksa yemekle arana mesafe koyamadığın müddetçe senin kaderin olmaya devam edecektir. Hergun karnında tüp taşımaktan hoslaniyorsan go on. Ama inan ideal kiloda olmak vücudu ve dolayısıyla ruhu inanılmaz rahatlatıyor.
kilolu olmanın getirilerini bilirim; en beteri de depresyondur. ama kilo verilemez diye bir şey asla kabul etmiyorum. sporu sevmeye başladığınızda,, biraz da motivasyonla birlikte işler düzelir.
kilolu olmanin yaninda depresyonda var. internetten araştır iştah kapatan psikolojik ilaçlardan depresyon için kullanılanlar var. doktoruna durumunu anlat. hem ruhsal anlamda iyilik hali için hem buna bağlı olarak gelişen kilo problemin icin ciddî bir çözüm olabilir. yani bende kiloluyum ama, benim yeme bozukluğum var sadece, depresyon durumum yok.
ağlamışsınızdır ama geçmiştir mutlaka, geri verince susmuş ve mutlu olmuşsunuzdur. ama ben olmayacağım, benim için geçmeyecek o benden alınmışlık hissi. peki geleceğinizi ve hayatınızı kaybettiniz mi?
ben kaybettim ama.
9 yaşıma kadar sıradan bir çocuktum. kilosu normal, koşabilen, çömelebilen ve zıplayabilen bir çocuktum. sonra aniden bir şey oldu, anlam veremedim. aniden kilo almaya başladım, 12 yaşıma geldiğimde çoktan 80 kiloya ulaşmıştım bile. aniden iki katı ağırlaşmıştım. bunun neden olduğunu kimse çözemiyordu.
şimdilerde 228 kilodayım..
boyumu boşverin, yuvarlak bir şey düşünün işte. evet, o gülerek baktığınız, top gibi yuvarlanır dedikleriniz gibiyim!
27 yaşıma geldim ama hayatımda hiç sinemaya gitmedim. barlar, lunaparklar, liseler, üniversiteler, insanların para karşılığında boş vakitlerini sattığı ve sizin iş yeri dediğiniz o ofisler nasıldır hiç bilmem, hep merak etmekle yetindim.
hiç bir zaman bir bara oturup 2 kadeh içki içip insanlarla kaynaşamadım.
halı saha maçlarına gitmek isterdim. ama bunun için ne arkadaşım ne de fiziğim var. bu zamana kadar binlerce kitap okudum fakat o kitaplardaki en sevdiğim şiirleri atfedeceğim ve ona okuyarak mutlu etmek isteyeceğim bir kadın bile yok.
değil beni sevecek bir kadın, dikili bir ağaç bile yok!
şimdi ben yaşıyorum sanıyorsunuz ya, hani ufacık dertlerinize hayatınızın olayı gibi üzülüyorsunuz ya..
gerçekten yanılıyorsunuz.
ben olmadan, beni yaşamadan anlayamazsınız ki olmayan hayatımı!
benim zindan, sizin yaşamak dediğiniz o hayatım sadece kare bir kutuda geçiyor. bir oda, kadın pedleri gibi kullandığım o lanet hasta bezleri ve mide bulandıran bir lazımlık!
eğer ben yaşıyorsam size göre, merak ediyorum siz nasıl yaşamınızı beğenmiyor ve isyan ediyorsunuz?