valla bugün dükkana 3. kez müşteri olarak gelip ''nasılsınız'' diye hal hatır soran kız balık etlinin 2 tık üzerindeydi ve 1.78 boy, 55 kg'lık ben ''içten'' değil ''kendimden'' geçtim.
Bende diyorum ki allahım ben niye böyle değilim. O kadar da yiyorum yine 54 yine 54 fiti m kilom falan yerinde ama bi kilolu olamadım ya içimde kaldı .
Son bir yıl içerisinde 100 kilodan 85 kiloya düştüm. (boy 1.84)
Kilolu insanları görünce, fazla kilolarından kurtulduklrında kendilerini nasıl iyi hissedeceklerini bilseler, ne yapar eder fazla kilolarından kurtulurlar, diye düşünüyorum.
kilolu bir insanın tek ihtiyacı olan kilosundan dolayı aşşağılanmaktır. ama insan bugda kalıyor işte. karşı tarafı olduğu gibi kabul etmekle onun iyiliğini düşünmek arasında. o yüzden genellikle tepkisiz kalıyorum. ama şunu biliyorum ki onu o halde hoş karşılamak aslında ona yapılan en büyük yanlıştır.
Her gördüğüm insan hakkında birşeyler düşünsem sanırım kısa yoldan delirirdim. Tanımadığım insanlar hakkında ilgimi çeken birsey olmadığı sürece birsey düşünmemeyi tercih ederim, aksini yapan sanırım bir çeşit sapıktır.
Bilmiyorsunuz, belki hayatınızın hiç bir döneminde öyle olmadığınız için anlamıyorsunuz. Sadece önyargılarınızla bakıp insanları eleştirip duruyorsunuz. Bir kere olsun anlamaya çalıştınız mı? Nelerle mücadele edip, ne sorunlarla başa çıkmak durumunda olduklarını. Cevabı hayır ve böyle olmaya devam edecek. Ama şunu söyleyeyim ben bakınca gördüğüm şey hayat öyküm, mücadelem, eskiden bedenen olduğum kişi, geçmişimi unutmamam. Bazı insanlarda şöyle şeyler olabiliyor, zayıfladıktan sonra karakterinin tamamen değişmesi, bende olan tek etkisi ise insanlarla konuşmam,sosyal bir insan olmam. Belki de artık eskisi kadar yargılanmıyor olmam(çünkü o beden içinde yaşarken insanlar sizi yargılamadan durmuyor!)
Üzülüyorum ve çabalamamalarına kızıyorum çünkü kendimden biliyorum. insanların acıyan gözlerle bakmasına bir zamanlar ben de maruz kalmıştım. Hem de 10yaşlarında falan. Düşünsenize 10 yaşında bir kız 90küsür kilolarda. Ben yürürken evimiz eski olduğu için sallanıyordu ordan pay biçin. Buna rağmen annem doymadım dediğimde 4. Hatta 5. Tabak makarnamı koyuyordu. 13 yaşında bir gün karar verdim bu böyle olmaz diyip 3 ayda 35 kiloya yakın verdim Sonrasında annemi bile zayıflattım. Sonuç olarak bir kaç değişiklik yaparak bu sağlıksızlıktan kurtulabilirler istisnalar hariç. Ama diğer yazarın da dediği gibi şikayetlenip mutsuz olup hiç bir şey yapmadan yemeye devam ediyoruz.
neden içten bir şey geçmek zorunda ki. ben burasına takıldım. zayıf birisini görünce mesela kilolu insanlar neden bir şey düşünmek zorunda olsun. uzun boylu kısayı görünce veya saçları olan saçları olmayanı görünce. sadece insan olarak kabul edilse olmuyor mu illa farklı şeyler mi düşünmek, söylemek lazım. acıyanlar mı dersin gülmesi gelenler mi dersin. siz hayırdır oğlum ya ? sizin özelliğiniz ne ki insanlara acıyabiliyor veya dalga geçebiliyorsunuz. bu hayatta dört dörtlük insan mı var ki başkalarına gülmeyi veya acımayı kendinize hak görüyorsunuz.