evet ben yaptim ve sizinde yapmaniz icin hicbir neden yok. bu surec bol sabir ve irade gerektiriyor.
aylardan temmuz sicak bir yaz gunu amcaoglumun dugunu vardi. ne olduysa o gun oldu boyum 1.80 kilom 95. son giydigim takim elbise kardesimin sunnetindeydi 2014 senesinde bir kere giyip birakmistim yine onu giyerim hesabina alisveriste yapmamistim. odama girdim takimi cikardim gomlegi sirtima cektim evet sadece sirtima cekebilmistim dugmelerini kapatamiyordum. aman tanrim ne olmus bana dedim aynaya bakarak kendi kendime evet o gune kadar cevremden cok kilo aldin az dikkat et uyarilari gelmisti ama ben hepsine kulak tikayip her gece 5 6 bira gecesinde 1 butun ekmek kokerec gomen insandim. abur cuburu saymiyorum bile.. o gunu bir sekilde atlattim yeni elbise falan derken ertesi gun tekrar gectim aynanin karsisina bir daha baktim gobegim cikmis, memelerim ergenlige giren kiz memeleri gibi belirgin. kendimden bu gune kadar ilk o zaman tiksindim iste o an kafama koydum kilo vermeyi.
aylardan temmuz 20 i gosteriyordu işe ilk ekmegi ve sekeri tamamen birakmakla basladim. sabahlari kalkar 3 adet yumurta haslardim 1 ini tam ikisinin beyazini yerdim yaninda bol domates peynir salatalik.
sanirim bunu basarmaktaki tek gayem kendimi 1 kibrit kutusu peynir 3 zeytin gibi kisitlamamakla oldu. kahvaltida ekmek seker haric ne varsa gomdum. oglen yemegini bos gectim her gun yemedim evet nasil dayandin diyebilirsiniz arkadaslar bu isin altin sirrinida veriyorum. bol su icin hem kilo vermekte buyuk rol oynuyor hemde gun icinde gelen ani aclik krizlerini onluyor. yaninda gunde 2 fincan sade kahve ve 2 fincan yesil cayda ictim. evet aksam yemegini en gec 6 da yemeye ozen gosterdim yemektende kastim bol acili corba ve salata. 2 gunde bir corba yerine 200 gram tavuk kirmizi et yedim. ve o saatten sonra kahvaltiya kadar su ve kahveden baska birsey yok. gun icinde en az 3 litre su ictim. su icmek icin susamayi beklemeyin icin durmadan icin ara ara en az 3 litre icin. bunun tek dezavantaji bol bol tuvalete cikarir hem vucudunuz temizlenir hem odem atmis olursunuz.
evet temmuz 20 de 95 kilo olarak basladigim seruvenime ekim 1 de yaklasik 2.bucuk ay gibi bir surede 20 kilo vererek 75 kilo olarak sonlandirdim. spor olarak haftanin 2 3 gunu 1 saat yuruyus yaptim bu kadar.
ha bu surede 3 kezde kacamak yaptim kokerecte gomdum, buyuk boy pizzada, cipste.. bunu yapmaninda vucuda faydasi var vucudu arada sasirtmak lazim.
evet suan 76 kiloyum kilomu nasil koruyorum derseniz buda beslenme aliskanligimi tamamen degistirmekten kaynaklaniyo. gun icinde yedigim ekmek sayisi 5 dilimi gecmiyo. seker kullanmiyorum. abur cubur haftada 1 2 kez tuketiyorum. bol su icmeye ozen gosteriyorum.
1-) beyaz ekmek asla yemeyin. tam tahıllı ekmek yiyin.
2-) sabahları aç karnına bir su bardağı ılık su için. ben genelde kalkar kalkmaz sigara yakıyorum ama siktir et siz yapmayın.
3-) akşam 7 den sonra asla yemek yemeyin.
4-) fast-food tarzı yiyeceklerden kaçının. her gün 2 et dürüm yerdim.
5-) kızartma ve hamur işlerini bırakın.
6-) kola, cips, abur cubur gibi şeylerle alakanız kalmasın.
7-) düzenli spor programı hazırlayın kendinize. mesala ben her sabah 10 km koşu ve aletlerde çalışıyorum.
8-) kilo vermek çok zor lan. hayatınızın amına koyuyo resmen. onu yeme bunu yeme.
son olarak hayat rejim yapanlar için daha bir zor amk...
edit= kilo verdiğin zaman, şişko iken sana bakmayan taş gibi hatunlar götünün dibinden ayrılmıyor bunu dikkate alın. ben sırf bir kız için 25 kilo verdim. ne zaman bıksam, vazgeçsem aklıma o kız geliyor ve hırslanıyordum. şuan o kız sikimde değil ama yinede bana bu azmi verdiği için tşkler. amk kahpesi bana şişko demişti de.
başkası için değil; kendi güzelliğiniz- yakışıklılığınız ve en önemlisi sağlığınız için isteyin bunu.
yediklerinizi gözden geçirin. belki gerçekten 3 öğün yiyorsunuzdur; ama bunun bir öğünü hazır yemek- hamburger falansa ya da sabah kahvaltıda 2 poğaça yiyorsanız -600 kalori!- zayıflamanız gerçekten çok zordur.
içtiğiniz çay-kahve miktarına bakın ve kaç kesme şeker attığınızı hesaplayın. günde 24 kesme şekerden sonrası yemek yemeseniz de şişmanlatır! oturduğunuz yerde ille bir şey içecekseniz ya yeşil çay için ya da portakal suyu falan için.
mümkün olduğunca evde yiyin, bir tabak yiyin. öğrenciyseniz, tekseniz ya da yemek pişiremiyorsanız meyve yemeye çalışın.
zayıflamanızı takdir edecek insanlarla görüşün. size yardımcı olsunlar, karşınızda koskoca ayvalık tostunu yiyip aaa sen rejimdeydin değil mi diyecek öküzlerden uzak durun.
kilo vermek isteyen kilolu bir insana verilebilecek tavsiyelerdir. *
kilolarıyla mutlu olmayanlar için söylüyorum: yemeyin mnakoyim ya! bu kadar basit...
''su içsem yarıyo, ay nefes alsam şişiyorum'' ne lan bu? kimi kandırıyosun sen? oturduğun zaman bir tabak çorbayla en az 3 ekmek götürüyosun da, su içsem yarıyor diyorsun. pis boğaz olduğunu kabul et önce. sonra ne bileyim git dolaş, gez, çık dışarı. insan gör azcık, insan! ulu sözlükte yaza yaza o göt na böyle oldu.*
misal size çok küçük tavsiyeler verebilirim. hadi yine iyisiniz.
bakın;
- iş yerinize arabanızla gidiyorsanız eğer, arabanızı iş yerinizin en az 500 metre ötesine parkedin ki yürüyerek gidip, efor sarfedebilesiniz.
- asansör kullanmayın hiç bir apartmanda.. az kaldır kıçını, yok öyle rahatlık.
60 kilodan fazla vermiş biri olarak konuşuyorum. Kilo vermek almaktan daha kolay.
Bu başlık altında neredeyse her tavsiye verilmiş. Ancak bugün farkettiğim bir nokta var. Belki faydası olur diye yazmak istedim.
Hayatım boyunca hiç kilo problemi yaşamamıştım. Hatta küçükken yemek yememek için dayak annemden dayak yediğim çok oldu. Ama gel gör ki o devran hep öyle devam etmedi.
Bunun iki sebebi vardı. Birincisi, eski sevgilim. Üniversite üçüncü sınıfta sıska bir sevgilim vardı. Ve hiç bir zaman yemeğini bitirmezdi. Ben de hep kendi yemeğimi bitirdikten sonra onun yemeğini bitiririm.
ikinci sebep ise, o dönem aynı evde kaldığım arkadaşlardı. Özellikle bir tanesi vardı ki adamın en büyük hobisi yemek yapmaktı. Bir öğrenci evi düşünün ki her gün sarmalar, mantılar yapılsın. işte öyle bir evdi bizimki.
Bu iki faktör bir araya gelince, 1.80 boyunda 70 kilo olan ben, 6 ayda 100 kilo oldum. Eskiden sadece salaş görünmek istediğim zaman giydiğim kıyafetlere sığabilir oldum. 30 kilo. Dile kolay.
Sonra kızdan ve o evden ayrıldım. Kendimden nefret eder hale gelmiştim. Hedef 70 diyip diyete girdim. Bir yaz tatili boyunca her gün kuş kadar yiyip hayvan gibi spor yaptım. Ama tatil bittiğinde 78 olmuştum. Üniversiteye gittiğimde herkes şok oldu. Daha fazla kilo vermemem gerektiğini söylediler. Şansıma o sene beraber kaldığım çocuk hiç yemek yemeyen paso abur cuburla geçiştiren biriydi. Ben de ona uydum. Her gün okulun yemekhanesinde az bişey yedim ve akşamları da aç yattım. Bir kaç ay hiç tartılmadım. Bir gün şans eseri tartıldığımda ise şok oldum. Yine 70 kilo olmuştum. Derken okul bitti. Ve problemler baş gösterdi. Ben de kendi yemeye verdim. Malesef bu çok yaygın bir hata. Gözlemlediğim bir çok kişi morali bozuk olunca oturup yemek yiyor. Bu, hiç bir şeyi düzeltmediği gibi her şeyi daha da kötü hale getiriyor. Ben de bu hatayı yaptım ve hooop tekrar 100 kilo oldum. Uzun zaman görüşmediğim bir arkadaşım beni gördüğünde "yüzünü arı sokmuş" gibi görünüyorsun dedi.
Zamanla problemler düzeldi ama kilolar gitmedi. Geçen yıl diyete girip 85'e düştüm. Ancak hala istediğim kiloda değildim. Farkettim ki insan yaş ilerledikçe ve imkanları arttıkça daha zor kilo veriyor.
Bu noktada bir çok arkadaşım diyetisyene gitmemi tavsiye etti. Ama ben istemedim. Çünkü zaten önceki diyetim süresince nerdeyse bir diyetisyen kadar öğrenmiştim.
Geçen ay tekrar diyete girdim. Ama bu bir anlık bir kararla oldu. Hatta onu da anlatayım. Aklımda diyet yapmak hiç yoktu. Bir akşam arkadaşlarımla dışarı çıkacaktım ve yeşil r gömlek giyeyim dedim. (gözler yeşil, belli olsun istedim. Yeşil göz seven 25 üstün bağyanlar eqlesin * ) baktım ki gömlek oluyor ama yakışmıyor. Dur r tartılayım dedim. O da ne!!! Baskül 89'u gösteriyor. Vay babayın kemüğüne diyerek karar verdim. Bu akşam patlayana kadar yiyecem ve yarın diyete girecem dedim. O gün bir buçuk iskender bol tereyağıyla götürdüm. Sonra tatlısı vs derken resmen davul gibi oldum. Eve geldiğimde nefes alamıyordum.
Ertesi gün başladım diyete. Burda şunu söylemem gerekir ki, diyetin en zor zamanı ilk başlardır. Yani ilk bir hafta mide resmen spazmlardan spazmlara koşuyor. En azından ben de bu hep böyle. Daha sonra ise alışıyor mide. Umudu kesiyor sanırım. Bir süre sadece az yiyerek diyet yaptım. Baktım kilo veriyorum ama istediğim ivmede değil. O zaman bir pismillah diyip spora başladım. Daha önceden boks yapmıştım. ilk zamanlar boksa tekrar başlayım dedim. Çünkü düz koşu veya ağırlık çalışmak bana hep sıkıcı gelir. Öte yandan boks gibi bir sporla uğraşmak hem kilo vermeye yardımcı oluyor hem de size bir disiplin öğretiyor
Bu anlamda motivasyonunuzu da yüksek tutuyor. Eğer ilginiz varsa tavsiye ederim. Yalnız boks işi devam etmedi. Çünkü belli saatleri vardı ve işim gereği hep aynı saatte orda olamıyordum. Sonra yüzmeye başladım. Ancak havuz olayı riskli iş. Hijyene takarım ben. Onu da bıraktım. Mecbur evde koşu bandı yolu göründü yine bize.
Bir aydır düzenli koşu yapıyor ve arada vücut ağırlığıyla yapılan egzersizleri yapıyorum. (şınav, mekik vs) dün 82.9 çıktım tartıda. O mutluluk tarif edilemez. Bir ay boyunca yemediğim bütün tatları alıp onla çarpsa böyle bir mutluluk yaşatamazdı.