nasıl becerildiğini merak ettiğim durum, yıllardır 1.75 boy 65 kilo, 58-59 a bile düştüm, bi 70 göremedik arkadaş, siz ne yiyosaniz biz de ondan yiyoruz. amacınız ne oğlum sizin.
ince bir çizgiyi de görmeyi gerektirir. yağlanmak ve kilo almak aynı kefedeyse sorun vardır ama erkekler için kas kütlesi kazanıp kilo almaksa durum sorun yoktur. yağlanmak gerçekten de kötüdür insanı hantallaştırır.
bir türlü yapamadığım eylemdir. yemediğim şey kalmadığı halde hiç bir artış yoktur. iştahım gayet yerinde, herkesi dinleyip yatmadan ekmekle makarna falan yiyorum yıllardır ama tık yok.
bu aralar iyice planlayacağım şey, sözlükte varsa yardım edebilecek biri yazsın hacı 1.85 boy 60 kiloyum, Optimum Nutrition Serious Mass alıcam onunla kombine edicem, varsa yardım edecek biri özel mesaj ışığını yaksın be.
bir ara ciddi ciddi planlayacağım şey. ancak uzman yardımına ihtiyacım var gibi. yok mu ulan sözlükte diyetisyen bize kilo aldıracak. bi 10-15 alsam fena olmayacak. adımız zekatlık keçi ye çıktı...
iki gündür müthiş mutlu gezmeme sebebiyet veren olay. en son ne zaman tartıldığımı hatırlamasam da tartıya çıktığımda son bildiğim sayıya göre dört kilo daha ağır bir insan olduğumu farketmemle dünyalar benim oldu. görünüşte hiç anlaşılmıyor gerçi ama olsun yine de mutluyum. bi beş kilo daha alırsam benden mutlusu olabilemez.*
yıllarca kilo almak için uğraşmış biri olarak insanın pek de eline olmayan bir durum olarak kabullenilesi durum.
sonra tam umudu kestiğin anda 16 kilo birden alırsın.
sonra hayatına sevimli küçük kırmızı mutlu çatlaklar eklenir. bir aile olursunuz. ne sevimli değil mi.
bir kadın olarak bendenizi deli etmektedir. lan 1 ya önce salına salına giydiğim pantolonun içine giremiyorum. reva mı bu bana. hayır yesem de kilo alsam içim yanmıcak yedim oh olsun derim. ama yemiyorum da arkadaş valla yemiyorum hala kilo alıyorum. bi de üzerime sevgilime çatıyorum bu yüzden. sonra oturup anneme ağlıyorum. evet kilo alıyorum diye ağlıyorum ben. valla tek derdim bu oldu ya. ne dersler ne başka bir şey tek derdim bu.
Bununla ilgili yazın başımdan geçen dialog:
Oda arkadaşım S. odaya girdikten 10 dk sonra muhtemelen entry girmekle meşgul olan bana: "Y. sen kilo aldın sanki" der.
Ben biraz düşündükten sonra endişelenir ve gayet ciddi bir şekilde: "Yapma ya.. Sence ne zaman aldım, dün mü bu gün mü?" diye sorarım.
O sırada odada kopan kahkaları duyan malum oda arkadaşımın kuzeni de gelir, hep beraber gülmeye devam ederiz. Bu olay akla geldikçe güldürmektedir.
son zamanlarda sanırım benim de yaşadığım olay.hatta biraz önce:
anksiyetiksancilar: Barış ablacım bak bakalım yüzüme, kilo almışmıyım.
Barış: almışsın abla.
a: nasıl almışım yaa iyi bak almamam lazım.
b: abla almışsın yüzün gözün dolmuş güzel olmuşsun.
a: tamam barış tamam. neyse.
lan kendimi bildim bileli himbilim. bir liseye basladigim ilk 3 ay bir de uni'ye basladigim ilk 3 ay altin cag yasayip 55in altinda gecirmis bir dönemim var. geri kalan zamanlar gayet yollarda yuvarlanan tipten oldum. ve evet kilo vermek gibi bir istegim var ama cabam yok nedense. pazartesi baslanan diyet sali biter ya hani. bende karari aldiktan 5 dkka sonra bitiyor iste. ama yine her seye ragmen (yani kuzenimin deyisiyle ayi gibi yiyiosun bu kadarla kaldigina sükret) 70'i hic görmedim. görmedim diyorum ama 1 ay önce ciktigim tarti 69.9u gösterdiginden beri tartiya cikmaya korkuyorum. yani aslinda görecek olup görmüyor da olabilirim. kendi kendime yemin ettim. vücuduma bakip kesin kilo vermisim 70i asla göstermez dedigim zaman belki yeniden cikabilirim o zimbirtiya. ama öncesinde yok abi ya tirsiyorum. gerci saskinm nasil oluyor da kilo aliyorum. anneme de dedim: her gün bisiklet sürüyorum, aslinda almamam gerek dedim. eger ki statüsü müsade etseydi donunu indirip malum yeriyle gülecekti bana : "günde 10ar dakkadan 20 dakka bisiklet sürüyorsun. o aradada pastenede ne varsa indiriorsun mideye. bana kalkip da bisiklet sürüyorum diyorsun. elaleme anlatma gülerler sana." dedi. size anlattim gülmeyin lan! ben ise yarar sandim o kadarcik bisiklet sürmek. ama kadin hakli beyler. bildigin sarkan göbek yaptim. pantolonlarin yanlarindan tasiyor artik. ama iyi ki "ileride kilo veririm " düsüncesiyle alisveris yapmayi uzun zaman önce biraktim. cuval buyuklugunde de olsa yarim dünyamin , arkamdaki kamyonet kasasinin rahatca sigdigi giyisilere sahibim. yani az da olsa kamufle edip ordan yirtiyorum. kendimle de barisigim aslinda. ergenligin "dünyanin en cirkin kiziyim ben ühühüühühüh :(" kismi gecti sükür ki. arkadaslarimla rahatca geyigini ceviriorum. mesela ayi gibi olmusun. sana yetismeye calisiyorum falan diyen kadim dostlarima "zahmet etme ben seni yolda karsilarim ortada bulusuruz." diyerek nezaket hareketlerinden bile bulunuyorum.
ama tüm bunlara ragmen icim burkan bisi var ki , iste o vakit kilo almak gercekten ic acitan bir hale bürünüyor (tanim: ic acitan hale bürüne sey *) o da su ki ; o kadar kilo almisim ki artik göbek deligimde kir birikiyor.... (agir 3,4,5 bana fark etmez nokta duygusalligi)
şu sıralar yapığım tek eylem. malum ramazan ayı, sıcak , pek dışarı çıkılmıyor. napıyoruz efendim? yiyip içip yatıyoruz.
hayır sahur yemekleridir ben bu hale düşüren. kendimi takıntılı bir insan gibiymişim gibi göstermek istmem ama öyle! sahur yemekleridir benim başımı yakan. ve iştahımın fazladan fazla, çok fazla açılmış olması.
bir ay kaldı. hadi bakalım. ama şu yeme düzenine bir ayar çekmek lazım.
''yiyen dikilir yemeyen yıkılır'' mottosuyla başına oturduğunuz her sofradan kalkarken +kilo olarak size geri dönmesi ve sonrasında dış görünüşünüze yansımış olmasıdır.