giydiğin hiç bir elbise üzerine durmuyorsa, uzun süre kıçını bir yere koyup oturamıyorsan , etrafındakiler " üflesem düşeceksin " diyorsa , karşıdan gelen cüsseli birine yol vermek zorunda kalıyorsan kilo almak zorunluluktur. işte ben bunların hepsini yaşıyorum. şişmanlığı göstererek kimse zayıfların rahatlamasını beklemesin.
kilo konusundaki tek sorun fazla kilo sorunu değildir. zayıflık da bir sağlık problemidir.
kilo almak istemek de, fazla kilosu olan birinin zayıflamak istemesi kadar normaldir.
aksini düşünenler veya bu durumu yadırgayanlar, kırk kilo daha alası kişilerdir.
aksam 9-10 dan sonra yenilen her yemeğin faydası olacaktır. bol kalorili yiyecekler tüketildiginde kilo alacaklardır. bir de tavsiyem sabah kalktıklarında bebe biskuvisi * yanına 1 tam yumurta iki yumurta akı çiğ tabi ve bir yarım bardak süt ekleyip bir kapta karıstırıp yemeniz.
kilosu ile boyu arasindaki fark yirmiyi bulunca gobline benzeyen ve var gucu ile yemek yiyerek bu farki bese indirerek tekrar normale donen insan evladidir, hor gormemek lazimdir. tabi saglikli kilo almaktir onemli olan, yag tulumuna donmeden yani.
kilo vermek isteyen insanların kafasına osurmak istediği insandır. ulan zayıfsın, siktir et, zayıf kal. ne gerek var manken ayaklarına. "ay çok zayıfıaaamm, devamlı yiyip kilo alayım baağri" tiplemesidir. hele bir de bu tarz bir cümleyi şişman birinin yanında kuruyorsa, işkenceyi hak ediyordur. ayaklarına kırbaçla vurulmalıdır.
benim kardeşim...
bu insan şekli genelde kilolu olan ve vücudundan nefret eden insanlara hayranlıkla bakar...
ne zaman tartıya cıksa tartının içine giricekmiş gibi bakar...
1 kilo onun için çok önemlidir..
ne yapacığını düşünür sanki dünyanın en önemli şeyi gibi gelir ona kilo olmak....
amaaaa değil eyyy zayıflarr sizler giysilere yakısıyorsunuz yapmayın yaa...
anne baba ve çevre tarafından sürekli çok zayıfsın, kilo al az, şöle şiş, etli butlu ol diye baskıya maruz kalan insandır. çok yiyor ve buna rağmen kilo alınmıyorsa, su içsem yarıyor diyen insanların kıskanmasına sebebiyet verir bu insan.
üniversiteye yeni başlamıştır.annenin baklavalı börekli sofralarına yok bunun fıstığı çok şunun filanı yok diye lilili yapmışlığı çoktur,üniversite yurtlarında,öğrenci evlerinde annenin kestiği ekmeği bile özlemiş Trevor Reznik tipli bi insandır.
--spoiler--
meraklanmayınız üniversite yılları boyunca günde üç öğün yenilen makarna ve ekmek arası ıvır zıvır +20 kiloyla mezun olmasını sağlayacaktır,tecrübeyle sabittir.
--spoiler--
sorun hormonlarındaysa ne kadar ugrassa da kilo alamayan insandır, kader ortagımdır.
- abi aslında birgun boyle buzdolabını agzına kadar mantıydı, patatesti bol kalorili yemeklerle donatalım, bir hafta boyunca boyle hayvan gibi yiyelim, patlayana kadar...
+ baban zayıf mı?
- ama sadık kalalım abi programa, hergun hamura dayanalım...
+ baban zayıf mı?
- ne alaka abi?
+ oglum soylesene, baban zayıf mı?
- zayıf.
+ e bosuna ugrasma o zaman, boku yemisin sen...
gece yatmadan evvel bol yağlı makarna da yiyen, makarnanın yanında ekmek de yiyen, bolca hamur ve et tüketse de bir türlü kilo alamayan insandır. aslında çok da umursamaz kilo almayı ama en azından pantolon ceket, bir de gömlek üstümde emanet durmasın diye biraz heveslenen tiptir. açlığa talimlidir, tokluğa acemidir. büyük oranda çay-sigara ve türevleri ile yoğun uykusuzluk (yıllar süren az uyku) sonucu kilo alamadığı kanısına varabilir. hayatı akışına bırakır, nasıl olsa bir zaman metabolizma zayıflar, ben de kilo alırım der. metabolizma 40'tan sonra nah çekerse onu da o zaman düşünür.
yanında dolaşan arkadaşa kilo aldırıp kendinde hiçbi gelişme olmayan ,inatla hergün poposunun büyüyüp büyümediğini soran metabolizması hızlı olan kişidir.