uzun zamandır yayınlanan braun reklamlarındaki yüzeysel arkadaşlık yaşayan kızlardır. bunlara nereye, nasıl giderlerse gitsinler hep kıllarından bahsederler. dünya yansa umurlarında değildir. kuvvetle muhtemel birbirlerinin adını da bilmemektedirler. ama buna rağmen kıllarının günde kaç mikro milim uzadığını bilirler.
bundan bir önceki reklamlarda daha yaşlı teyzeler kullanılıyordu. sanırım onlar da bu yüzeysel kıl arkadaşlarının analarıydı. çünkü onlar da kıldan başka birşey konuşmuyorlardı.
demek ki neymiş, braun adamı kıl manyağı yapıyor, arkadaşlıkları yüzeyselleştiriyor. "nasılsın, iyi misin" gibi soruların "kısaları aldın mı" alıyor.
-senin kol kılların nasıl beyza?
+fena değil şekerim. seninkiler ne alemde?
-eh işte tatlım.
+apış arandakilerin bu ara biraz canı mı sıkkınmış öyle dediydi meltem?
-aman sen de. bizi çekemeyen o şırfıntının laf salatası o.
+ne bileyim. duyduklarımın yalancısıyım ben.
-senin koltuk altı kılların ne durumda?
+asdklş...
not: iddaa edilen şey doğruysa eğer, lan ne sıkıcı bir muhabbettir bu. illa bi şey konuşmak zorunda değiller ki. susabilirler. ağız denen organ her zaman konuşmak için kullanılmaz. bazen yemek yeme için. bazen öpüşmek. bazen bi' şeyler içmek. bazen de konuşmak için yaratılmıştır.
fakat, en çok da susmak için vardır.