abartısıyla unutulmazlar arasında yer alan tarantino filmi.
ilk filmi ikincisine oranla daha akıcı. özellikle Gogo yubari ve o-ren ishii sahneleri nefes kesici.
o-ren ishii'nin geçmişini ele alan sahneler ve son sahnede çalan müzik bile filmi alıp taşıyor.
dinlemek isteyenler; https://youtu.be/mtwqZpV3K1c
benim için kill Bill filminin imzası bu şarkıdır.
filmde mantık hataları var; tüm kan sahneleri, ince bir katananın olduğundan daha güçlü gösterilmesi gibi ama film bu hatalarla bir bütün olarak kabul edilmeli. bu sayede daha uçuk oluyor zaten. her an gerçekçi olmamak lazım.
uma thurman'ı bir çok kişinin aklında ilahe yapan filmdir intikamı bu kadar güzel işleyen bir film daha görülmemiştir kullanılan diyaloglar filmi izleyen herkesin aklında yer etmiştir
(bkz: bu kılıçla tanrıyı bile kesebilirsin)*
film 2003 yapımı olsada, tarantino bize bu tarz bir filmin çıkacağını 1994 yapımı başyapıtı olan ve nickime esin kaynağı olan pulp fiction filminde belli etmiştir.
vinc ve mia jack rabbit slims restoranında hamburgerlerini ve bifteklerini yerken vinc mia ya sorar:
-oynadığın dizinin konusu neydi?
(miadan müthiş cevap gelir.)
+tilki gücü beş adlı bir grubumuz vardı. somerset oneal sarışın olan liderimizdi. japon kızın ilgi alanı kungfu ustası olmasıydı. zenci kız patlayıcı uzmanıydı. fransızın ilgi alanı ise sexti.
-senin ki neydi?
+(mia burada) bıçaklar der. ve 9 yıl sonra uma thurman kill bill filmiyle karşımıza çıkar.
tarantino bunu tek film olarak çekmiş ancak süresi çok uzun olunca sahneleri kesip atmaya kıyamadığı için iki filme bölmüş. filmlerde intikam almaya çalışan bir suikastçinin hikayesini anlatmaktadır. filmlerin anlatımı çok başarılıdır. sahne geçişleri müzikleri ve özellikle oyunculuklar oldukça başarılıdır. yönetmen mükemmel bir iş ortaya çıkartmış. kendi tarzında en başarılı 2-3 filminden birisidir bence.
filmin eleştirilen bir iki noktasına dikkat çekilmesi lazım.
birincisi izlediği her filmde %100 gerçeklik peşinde koşanların bu tip filmlerden uzak durması gerekir. çünkü bu film fantastik bir film. vay efendim kadının 4 yıl koma sonrası neden bacağında kıl yokmuş. vay efendim ojesi varmış, vay efendim kadın komadan çıkınca süper güçlenmiş falan filan. bruce banner hulk olduğunda pantolonu yırtılmayınca sorun yok da kadının bacağındaki kıl sorun.
bütün filmi bu detaylarla gömmeye çalışanlar var. film filmdir, neden %100 gerçeklik arıyorsun ki? adam anlatmak istediği şeyi anlatmış mı ona bak, oyunculuklar nasıl ona bak. yok efendim 50 kişiyi nasıl kesmiş kadın tek başına. vay efendim 50 adamın kılıcı varmış da neden tabancası yokmuş.
--spoiler--
gerçekliğe dayandıracak olursak kadının mezardan yumruklarıyla kırdığı tabuttan çıkması da mantık hatası olur.
--spoiler--
ama adam onu o şekilde işlemiş, güzel mi olmuş olmuş. 50 kişiyi kesmesi keyif vermiş mi vermiş, yerden 5 metre zıplaması garip kaçmış mı hayır kaçmamış.
--spoiler--
5 nokta vuruşu ile insanı içten patlatabilmiş mi patlatabilmiş.
--spoiler--
bir filmi ille de realite ile değerlendirmenin gereksiz olduğunu düşünüyorum. mantık hatası olarak ifade edilen şeylerin bir animede olduğunu düşünecek olsaydık bu detaylara kimse takılmazdı. her izleyişte keyif veren, ekrana kitleyen ve özellikle yerli tv kanallarında sansürleneceğine hiç yayınlanmaması gereken güzide film serisi.
En sevdiğim film serisi. Müzikleri, o abartılı kan efektleri ile tam bir şölen. Beatrix kiddo... sen nasıl asil bir karaktersin öyle.
O değil zamanında uma thurman'ın gerçek hayatta aldatıldığını öğrendim geçenlerde. Bu kadar karizmatik bir kadın bile aldatılabiliyor. Konuyla alakasız oldu ama söylemeden geçemedim.
sene olmuş 2013, hala çevirip çevirip izliyorum. bir sanat eseridir efendim, filmdeki detaylara bakıp tarantino'nun zekasına hayran kalmamak elde değil.
farkeden olduysa, herşey beatrix'in 1 yalanından dallanıp budaklanır aslında. kendince haklı sebepleri vardır, ayrıca bill'i ele aldığımızda o muhteşem kişiliğinin yanı sıra yalandan nekadar nefret ettiğini, çocuğunun sözlerini sürekli düzeltmesinden anlarız. ancak bu intikam hikayesinin ardında, belki de en muhteşem şey ikisinin birbirine olan aşkıdır. dikkat ediniz: beatrix son sahnede bill'e ölüm vuruşu yaptığında aralarında geçen o artık efsaneleşmiş diyalogdan sonra, beatrix bill'in elini tutar, elini geri çekerken bill'in elini hafif kaldırması muhteşem bir ayrıntıdır. o 2 saniyelik görüntü öyle bi işlenmiştir ki, bill 5 yıl sonra beatrix'in elini bırakmak istemez. ki kalkıp önünü ilikledikten sonra, ölüme yürümeden hemen 1 saniye önce ki bakışından ancak bu kadar sevgi fışkırır.
bill de, beatrix de, aralarındaki ilişki de o kadar güzeldir ki, birbirlerini öldürmeye çalıştıktan sonra bile hala birbirleri için sevgi dolu itiraflarda bulunabilecek kadar. bill ayağa kalkar, ceketini ilikler, onuruyla ölür. beatrix ardından ağlar, çocuğunu da alır gider. herşey olması gerektiği gibidir.