saçmalık üstüne saçmalık atan tarantino filmi. kafasından mermi yiyip, üstüne bilmem kaç yıl komada kalan ve akabinde yarı felç olan hatunun, 10 dakika içinde 10 kaplan gücüne ulaşıp ortalığı sikertmesine verilecek tepki bulunamayan absürd ekşın filmi.
buram buram tarantino zevklerini yansıtan çizgi roman tadındaki film. iki ayrı film olarak görünsede tek film sayabilceğimiz filmde özellikle sonda bill'in yaptığı süper kahraman tahlili ve clark kent tespiti şahanedir. bill bunlada yetinmeyip işçi arı, katil arı ayrımına kadar götürmüştür işi. filmde buna benzer birçok felsefik diyalog ve uzak doğu havası yansıtan öğeler vardır. ama tarantino kendi tarzını yansıtmayı becermiştir.
bazı bölümleri kesilen film.
bu bölümlerden bazıları pai mainin gençlik yılları ve bill ve uma thurman ın pai mainin ziyaretine giderken yolda doğradıkları beş tane adam.*
Beni devirmek çok kolaysa tarihinden Adımı sil.
En temiz denizde bile var gözden ırak koli basil.
Fil şirindir amma onca sineğin başını ezendir bil.
Ben humusla rahat uyurken seni saracak KiLL BiLL.
Sözlerimdir kulaklarına kabartma tozu.
Her ustanın sırrı gizli sağ elinde saklı kozu.
Şaşmamakta şaşı bakışla bakmamakta kantarın dozu.
On bin resme dahil olsan ben veririm en iyi pozu.
(sagopa kajmer)
filmin bitiş jeneriğinde üstü açık araba süren uma thurman eşliğinde çalan goodnight moon ile beni benden almıştır. hep siyah beyaz renklerde, bitmeyen yollarda, üstü açık araba süren çekici bir kadın hayal ederdim bu şarkıyı her dinleyişimde. filmde gördüğümde ise gözlerim doldu. tarantino çok büyük adam kesinlikle.
birinci bölümünün daha sağlam olduğu iki bölüm olarak çekilen tarantino filmi. özellikle anladığım kadarı ile hongkong filmlerine gönderme yaptığı ve o filmlerin emekçilerine saygı niteleğinde bir filmdir.
genelde serilerin ikinci filmleri daha kötü olmasına rağmen bu filmde ikinci bölüm birincisi kadar sürükleyici ve olaylar birbiriyle çok bağıntılı. konusu ve işlenişi açısından çok beğendiğim filmlerden biridir. hiç sıkılmadan izledim ve bunu birkaç kez yaptım.
tarantinonun muhteşem yapıtı. ne zaman izlesem doyamıyorum. yılda bir veya iki kez kendimizi eve kapatır, dış dünya ile bağlantılarımızı keseriz, filme bırakırız kendimizi.
2014'de 3. bölümü çeklieceği yönünde rivayetler dolaşıyor, gerçek ise heyecanla bekliyoruz...
gerçekten bir şaheserdir. savaş sahneleri güzeldir yalnız bu film konusu ve kurgusu itibariyle izlenilip algılanmalıdır. intikam duygusunun en iyi işlendiği filmlerdir.
Vol.1'de Gelin'in vivicia a. fox'u (karakterin adi aklima gelmedi) hakladıktan sonra arabasına giderken hattori hanzo'nun söylediği soz çok güzeldir.
"savaşçı olarak görülenler bir savaşa girdiklerinde düşmanın mağlup edilmesi düşündükleri tek şey olur. Tüm insanı duyguları ve merhamet duygularını bastırır, karşılarına çıkan tanrı ya da budanın kendisi bile olsa öldürürler. Savaş sanatının temelinde bu gercek yatar. "
Edit: yukarıda karakterin adı aklıma gelmedi demiştim ya, bir kaç arkadas özel mesaj atmış "vernita green" diye. Hatırlatma yapan arkadaslara teşekkürlerimi bir borç bilirim.
filmden anlamayanların kesme - doğrama filmi sandığı tüm zamanların en büyük aşk filmi . jeux d'enfants , sweet november gibi bayık-formalite aşk filmlerine karşın 'gerçek bir aşk' ın hikayesi .
ve bill ' in öldüğü sahnede the bride ın bakışı ..
ucuz uzakdoğu karate filmleri vardır ya hani adamlar yaklaşık yarım saat karate yaparlar ama hiç yorulmazlar işte o filmlerdeki tüm klişelerin örneğin kavgayı öğreten yaşlı usta, yaşlı ustayla yapılan uzun ve yorucu eğitim, o güne kadar yapılmış en iyi kılıç,düşmanları sırayla yenme,yok turna tekniği yılan tekniği, yaşlı ustanın kimseye öğretmediği tekniği kahramanımıza öğretmesi vs derken bütün bu klişelerin kullanılması neticesi ortaya çıkmış bir şaheserdir efendim bu film.tarantinonun o ucuz filmlere saygı duruşudur.