Müzik kültürel birikimler üzerine kuruludur. Ortacağ da olsa avrupa, kilise de çok sesli müziğe geçmiştir. Ve inanılmaz eserler çıkartmıştır. Bu kilisenin doğru ya da yanlış bir kurum olduğu noktasından değil "insan"ın ortaya çıkarttığı eser ve eserler noktasından bakmak gerekir.
islam (ortadoğu kültürü) ne yazık ki sanatın müzik alanında özellikle ne "çok seslilik" gibi bir gelişim evresine geçebilmiştir ne de sınırları zorlayan eserlere yönelmişlerdir. Fakat Son dönemler için ufuk açıcı eserler görmekteyiz.
Rönesanstan beri icra edilen ve klasik müziğin temelini oluşturan müzik. Kilise müziği dendiğinde akla gelen ilk ezgiler Alman Katolik Kilisesi'ne ait ezgilerdir.
din dışı müzik ve kilise müziği olarak müziğin ikiye ayrıldığı dönemlerde -ki bazılarımız hala ikiye ayrılıyor ki bu diyebilirler- ilkel müziğin içinde yer alan ve çok sesli çok melodili müzik tarzının doğuşuna zemin hazırlamış müzik tarzıdır.
(bkz: ilkel müzik)
(bkz: çok sesli müzik)
bildiginiz ilahidir. enstrumentalsiz olup, sadece insan sesiyle söylenenleri vardir ki; gercekten hic bisi anlamasakta cikarttiklari sesler ruhu dinlendirmeye yeter.
