Evlerden ırak, insan dışı varlık. lakin arkadaştır...
tam olarak ergenliğimizi ve seks olgusunu yeni yeni kavramaya başladığımız 12 13 yaşlarındaydık. mahallede ilk 31'i ben keşfetmiştim fakat diğer yaratıcı fakat pezevenkten bozma, ibneden kırma mahallemizin piçleri sanki bana boynuz kulağı geçer sözünü ispatlamaya çalışıyor gibiydi... artık hepsinin bana bakışları; "sen hep elini sikiyorsun ama biz başka şeyler sikiyoruz artık" der gibiydi. gören de canlı, kanlı etli bir şeyler sikiyorlar sanacak. sonuç olarak mahallede ilk gerçek memeye elleyen bendim.(bunu sonra anlatacağım)
bizim mahalle öyle normal mahalleler gibi değildi. günbegün sürekli birisi birisini parmaklamaktaydı. din dersinde anlatılan lut kavminin bizim mahallenin piçleri olduğunu düşünüyordum. insan nefsinin nasıl bu kadar tehlikeli olduğunu bu yaşlarda bu mahallenin angutları yüzünden keşfetmeye başlamıştım. ben mahallede daha çok ebeveynlerin çocuklarına bak giidp hadi bununla oyna diye parmakla gösterilen mahallenin akıllı çocuğuydum. bunun sebebi ise, bir kolej sınavında yüksek indirim almamdı. lakin indirim 1 senelik olduğu için ve ailemiz fakir olduğundan babam göndermedi. iyi ki de göndermemiş.
konuya dönecek olursak tekrar ben mahallenin zeki insanı olduğum için ince araştırmalarım ve anatomimi keşfim sonucu mastürbasyon olgusunu keşfettim. bunu hemen mahalledeki piçlere anlatmaya başladım fakat her şeyin aslında mahalle gençliğine ve koca bir nesli yok edebilecek bir silah olduğunu henüz anlayamamıştım. kendimi atom bombasını icat ede eintstein kadar aciz hissediyordum. sonuç olarak bir pazar kahvaltısı sonucu gündüz saat 10:00 sularında mahalle çocuklarına zehri saldım..
bunlar hemen mahallede koşturup boş ve müsait yer bulup erkekliklerini test etmek istiyordu. bulanlar asılmaya başladı diğerleri de sikin nasıl kalkabileceği konusunda tartışma yaratıyordu. geri zekalının birisi de kalkması için illa "sikinde kıl olcak olm, kıl olmadan kalkmaz yani abim anlatmıştı" diye iddia ediyordu. hemen onu elimin tersiyle itip mahalle içinde bağırarak yadırgadım ve onurunu milyonlarca sperm gibi minnacık edip parçaladım. hemen eve gidip annesi ve babasına durumu anlatmış. lakin babası bu salaklığı karşısında onu evlatlıktan reddetmiş. acıyarak nüfusuma aldım. bunu da sonra anlatacağım.
mahalleyi resmen bir deney laboratuvarı gibi kullanmaya başlamıştım. gerekli ilacı, dozu veriyorum ve seyrediyordum. bu yaşta bir şeyleri bilinçli olarak yapıp yanıtlar almak ve takip etmek beni zihinsel ve ruhsal orgazma sürüklüyordu. benim 31 olayım kendini aşıp, bilime sürüklemişti. ancak bu gelişimini tamamlayamamış bir takım organizmadan oluşan arkadaşlarımın 2. evre olarak ne yapacaklarını merak ediyordum...
şimdi aşama aşama yazacağım:(bilimsel araştırma olduğu için 31 bundan sonra mastürbasyon olarak anılacaktır)
1. aşama: mastürbasyon olgusunu mahalle erkanına empoze ettikten sonra yapmış olduğum gözlemlemeler; ilk günlerde kişilerde salakça gülümseme, daha sonraları içe kapanıklık(daha doğrusu odaya kapanıklık), yavaş yavaş sinirlenmeler ve etkileşimde bulunduğu diğer organizmalara karşı gereksiz ters tepki, yani sinirlenme atarlanma...
2. aşama: kişiler kendilerine yetersiz gelmeye başladı ve mastürbasyon ayinlerini gerçek bir ayine dönüştürüp, illegal yollardan elde ettikleri porno dergileri mahalle içinde takas ederek ve gizli mastürbasyon odaları yaparak yerleşik düzene geçme.
3. aşama: artık porno dergilerin de yetersiz gelmesi ve olayın vcd(o zamanlar yeni yeni çıkıyor ve herkeste yok) boyutuna taşınma tartışması ve mastürbasyon obalarından taş evlere göç. evi boş olan bir organizmanın yanında video izleyerek toplu mastürbasyon ayinleri yapmaya başladılar.
4. aşama: önceki aşamalarda da düşündüğüm gibi insan organizmasının nefsinin sınırsız olması nedeniyle talepler artarken, çözüm bulma durumları da basitti. ancak, level yükseldikçe bu nefsi ödüllendirme şartları da ağırlaşmaktaydı. artık videoların da yetersiz geldiği zamanlarda koloni 2'ye ayrılmaya başladı. bunların evreleri de aşağıda;
-1. grup: bunlar porno cd'lerin ve dergilerin yetersiz gelmesinden sonra ibneliğe ilk adım olarak birbirlerine dayamaya, sıra sıra birbirlerine mastürbasyon yaptırmaya başladı. daha ilerleyen günlerde pantolonlardan birbirlerinin kaba etlerine sürttürmeler takip etti... sonraki aşama iç çamaşırından sürttürme ve yine doyumsuz insanoğlu çıplak olarak birbirine sürttürmeye başladı. sonra olay içeri girme mevzusuna gelince doğaya, ve ilk atalarının zeka seviyesine inerek hayvanlarla ilişki ayşamaya başladılar. hayvanların pisliğini fark eden grup içeri giriş çıkış için birbirlerini kullanmaya karar verdi ve ibneliğe adım attılar. bu kısımda diğer koloniyi incelemeye başladım.
-2. grup: bu koloni ise diğer koloninin aksine ibnelikten ziyade imkanların yetersiz kalması sonucu gerçek bir et ve kadına ihtiyaç duymaya başladılar. yaşları dolayısıyla akranlarıyla bir ilişki yaşamaları mümkün değildi. kendinden büyükler ise hayallerini süslüyordu. sıcak bir etle temas etmelerinin zorluğunu fark eden grup için ilk notum diğerlerinden daha zeki olmalarıydı. çünkü imkansız olduğunu bildikleri için cansız nesnelere yöneldiler. minder arası, bank, anfi delikleri...
bu 2. grup içerisinde arkadaşım murat vardı. karşı komşumdu çok severdim. onu bu deneyden uzak tutmak istedim ancak zekasına güvendiğim biri insan olduğu için bunu bilime de ispatlamak zorundaydım..
mahallede ebeveynler tarafından zeki ve sevilen bir çocuk olduğumu anlatmıştım. murat'ın matematik dersi kötüydü annesi bizim kapıyı çalıp, yarın sınavı olduğunu ama çalışmadığını söyleyip gelip ilgilenmemi rica etti. sürekli odasındaymış ve dışarı çıkmıyormuş. tabi ben ne olduğunu ve 31'in dibine vurduğunu biliyordum. hikmet teyzeyi elimin tersiyle iterken gözlerine "bende o iş hallederim" bakışı attım ve ilerledim. kapıyı ittim içeri daldım ve murat'ın odaya yöneldim. içerden ıhh ıh sesler geliyordu. kapıya güçlü bir omuz atarak kırdım ve içeri bir dalış yaptım. ayağa kalkıp tam olarak pusulamı bulduktan sonra murat'a baktım. anadan doğma ve elinde rulo halinde bir kilimle titreyen yüzünden aşağıya akan terleri yere damlıyordu. rulonun deilk kısmı malum sikindeydi.
Atom fiziğine de profesörlüğe de lanet olsun diyerek bilimsel kimliğimi bir yana bırakıp arkadaşımın aciz durumuna çok üzüldüm ve kardeşçe bir sarılma yaptım. her şeyi tüm insanlık sırlarını ona anlattım. tabi matematik çalıştıramadım ve o dersi zayıf geldi.
