Avrupa'nın en yeşil 2. başkentidir, her yer kestane ağaçlarıyla doludur ve yazın bile yağmurludur. Tanrı'nın boş zamanına denk gelip de özene bezene yarattığı Sılav ırkının memleketi. ki, onlar kimi zaman elflere benzetilir. Sabah salata, öğlen salata, akşam salata yenen başkent. Bu, halkın bel çevresi inceliğini açıklıyor sanırım. Ayrıca, beraber gittiğimiz arkadaş gurubunun abazalığıyla beni utandırdığı ülkedir.
kiev sokaklarında gördüğünüz insanların hangi millietten olduğunu tahmin etmek çok kolay, türkleri hemen seçebiliyorsunuz mesela, sokakta gördüğünüz bir türke peçete uzatıp salyalarını silmesini söyleyebilirsiniz bile, o derece.
ukrayna'nın diğer şehirleri gibi ; konaklama, deri ve araç kiralama pahalıdır. pazar günleri büyük caddeleri trafiğe kapatılır.(kapatmasalar da olur, kaldırımları bizim duble yollardan daha geniş)
hafta sonları, dışarısı -15 derece olsa dahi sokakta sızanları görmek mümkündür.
Günümüzden tam 771 yıl önce, 6 Aralık 1240'ta Moğol hükümdarı Batu Han komutasındaki büyük ordu bir süredir kuşatma altında tuttuğu bu şehre girmiştir. Kent yağmalanmış ve tarih kitaplarına bu yağmadan sadece 200 binanın kurtulduğu yazılmıştır. Ulan Batu Han ne hatun kaldırmıştır o zaman kimbilir. Ayrıca bugün dahil Kiev sokaklarında Moğol kanı taşıyan torunlarının dolaşması son derece olağandır.
Turnuva boyunca fuhuşun ülkede yasal olma ihtimaline karşı Euro 2012 kura çekimi öncesi üstsüz bir grup kadının protesto gösterisi yaptığı Ukrayna başkenti.
bir aydır çalıştığım şehir.Harbiden güzel kızlar var ama kafaları boş harbiden.Burda Allah korkun olmayacak ve biraz paran olacak ancak öyle güzel yaşanır.Pek bize göre değil ama napalım ekmek parası.Nasipte Kievde çalışmakta varmis
Efenim, ayıptır söylemesi gittim, gördüm, geldim. (veni, vidi, veci)
ilk olarak kiev'e gidiyorsanız, en azından basic rusça,o da yoksa kiril alfabesini ögreniniz. Lakin markete girip süt almak için benim gibi Möö! Möö!! ulan diyerek süt almaya çalışırsınız. Halkın ingilizcesi sıfır gittiğiniz bir iki lüks mekanda çat pat ingilizce konuşuluyor, onun dışında gider olarak ülke genel olarak ucuz, günlük 50 dolara çok rahat bir şekilde eğlenir, gezer, tozarsınız.
Kısaca bilgilendirmek gerekirse,
-Ruşça şart, o da yoksa kiril harflerini ögrenin. ( Mal mal benim gibi bura ne acaba diye içeri girip çıkmayın)
-Güvenlik sorunu yok ancak 100$ dan fazla cebinizde taşımayın ne olur ne olmaz. 10$ çok para bu ülkede.
-Metro, Otobüs ve benzeri araçlar vasat olsa da, gayet ucuz tercih ediniz.
-Taksiciler havaalanında size saldıracak, yüz vermeyin 20$ a götürüyorlar, 20$ çok para, 10$ kabul ediyorlarsa binin, etmiyorlarsa 3,5$a kişi başı otobüs götürüyor. Adı skybus(mor minibusler hemen karşınızda.
-Hafta sonu havaalanında ki exchange office kapalı yanınızda kart bulundurun bankamatikten 200 grivna alın, şehire kadar işinizi görür.
-Türk olmakta bir sıkıntı yok, aptal saçma hareketlerde bulunmayın, türklerin zengin imajı hakim ülkede.
-Arena diye clubların oldugu mekan var turistik, gidin görün daha başka mekanlar varmış bilinmeyen güzel, onları da araştırıp bulun. Arenadan iyiymiş.
-Kreshatik diye bir cadde var adam gibi olan tek cadde, diger caddeler yıkık dökük.
-Çernobil müzesi var gitmeyin, illa gidicem diyorsanız giriş 10 grivna 1,2$ ona bile değmez ama gidin görün mal mal dolanmaktan iyidir.
-Hostel olarak ben Gagarin Hostel'de kaldım, fiyatlar uygun hostel temiz şık, çalışanların hepsi bayan, zaten ülkede erkek yok, olanlarda tipsiz.
-Kışın gidiyorsanız içlik götürün, götünüz donmasın.
-Havaalanında litrelik vodka 3 euro almadan dönmeyin.
-Gelmeden önce 2 hafta hiç mcdonalds'a gitmeyin.
-internetten bir rus kızla tanışıp giderseniz işinizi çabul halledersiniz.
-Gece taksi kullanın.
avrupa'nın büyük şehirleri arasında,kişi başına en çok park alanı düşen şehirdir.yazın gittiğinizde bunu rahatlıkla fark edebilirsiniz,zira yemyeşil,devasa parklarla dolu bir şehirdir kiev.
kışı ne kadar iç karartıcıysa,yazı o kadar hayat doludur.nefistir.
ukrayna'nın başkenti aynı zamanda en büyük şehri. thy'den çok makul fiyata (270 tl) gidiş-dönüş bileti bulmam münasebetiyle gidip 5 gün kaldığım şehir. şimdi kısaca gözlemlerimden bahsedeyim:
-hayatımda gördüğüm en yeşil şehir. her yer parklardan ibaret ve şehir adeta parkların içine kurulmuş gibi.
-şehrin ortasından dnipro(dinyeper) nehri geçiyor. Avrupa'nın en büyük üçüncü nehri olan bu nehir şehri ikiye bölüyor.
-hayat oldukça ucuz. insanlar az para kazanmalarına rağmen mutlular. eğitim seviyeleri çok yüksek ve medeniler. bir sıkıntınız olduğunda birilerine sormayı deneyin. dil bilmeseler bile yardımcı olmaya çalışırlar.
-şehirde üzerinizde fazla parayla gezmeyin, bir sıkıntı çıkarsa hepsini kaptırabilirsiniz.
-ukraynaca anadilleri. rusçayı da anadil seviyesinde konuşurlar. eğer biliyorsanız rahat edersiniz.
-ulaşım ağı oldukça gelişmiş ve ucuz. bir metro jetonu 2 hryvna (grivna), türk lirası olarak yaklaşık 0,5 lira. otobüs ücreti de aynı.
-kiev metrosunu mutlaka kullanın. eski olmasına rağmen çok kullanışlı. kiev'e gidip metroyu kullanmadıysanız "ben kiev'e gittim" demeyin.
-havaalanı şehre çok uzak. taksi tutarsanız pazarlık yapın. olmazsa şehir merkezine otobüsler kalkıyor daha ucuz, onları kullanın.
-kadın nüfusu oldukça fazla ve hayatın her yerindeler. her işi yapıyorlar. metro istasyonlarında jeton satan bütün personel ve istasyon şefleri kadın. yaşlı olmalarına rağmen çalışıyorlar. ayrıca ben ömrümde bu kadar kadını bir arada görmedim.
-kadınları oldukça bakımlı ve güzeller.
-gençler çoğunlukla ingilizce biliyorlar o yüzden gençlere soru sormayı, onlarla konuşmayı deneyin.
-Khreshchatyk diye merkezde bir caddeleri var. bütün büyük mağazaları burada bulabilirsiniz. malum olaylar yüzünden caddenin bir kısmı barikatlarla çevrili ve protestocular kurdukları çadırlarda yaşamaya devam ediyorlar.
-Maidan(bağımsızlık) meydanı'na gidin, eylemcilerle konuşmayı (eğer hala oradalarsa) deneyin. devrim havasını soluyun gelin. sakın rusları savunmayın. götünüzü keserler. insanlar hala dertlerini yeterince anlatamadıklarını, dünya basınının olayları taraflı gösterdiğini düşünüp her seferinde aslında zararsız insanlar olduklarını anlatmaya çalışıyorlar. benim gördüğüm eylemcilerin çoğu aşırı sağ kesimden ve nasyonalistler.
-dream house hostel'i tercih edin. ucuz ve kaliteli bir hostel. personeli çok sıcakkanlı insanlar. banyolar, tuvaletler çok temiz. ihtiyacınız olursa söyleyin, temin ediyorlar. şehir merkezine ve dnipro'ya (Dinyeper nehri) çok yakın. 15 dakikalık yürüyüşle maidan meydanı'na ulaşabilirsiniz.
-trafik kurallarına uyun, yaya geçitlerini mutlaka kullanın. zaten adımınızı attığınız anda sizi gören araçlar yol veriyor. insanlar trafik kurallarına uymaya özen gösteriyorlar. kaldığım 5 gün içerisinde toplam 10 defa falan korna sesi duydum ki onlarda da ihtiyaçları olduğu için kornaya bastılar.
-insanlar fazla kazanmamasına rağmen lüks araba sayısı fazla. ben türkiye'de bu kadar lüks araba görmedim. aynı zamanda benzin buraya göre çok ucuz.
-şehir içi yollar bizden daha kötü. en güzel yol kiev boryspil havaalanı'na giden 4 gidiş, 4 geliş otoban.
-şehirde gezilecek mekan çok. tarihi füniküler'i kullanın, podol'a, lavra'ya, büyük bağımsızlık savaşı müzesi'ne, olimpiyat stadı'na, dnipro'ya (dinyeper nehri) gidin. Arsenalna metro istasyonunu görün. en derin istasyon ve iniş süresi yaklaşık 5 dakika tutuyor. bol bol yürüyüş yapın. gezmek için nisan sonu, mayıs başı gibi tarihi tercih edin. şehir en çok bu zamanlar yeşil ve güzel oluyor(muş).
-şehrin mimarisi çok düzgün. saçma sapan bir tek sokak veya cadde göremezsiniz. bilhassa dini yapılar ve devlet binalarının mimarileri etkileyici.
-gitmeden kiril alfabesini öğrenin. en azından işinizi görmekte yardımcı olur.
-markete girip su almak istediğinizde üzerinde "negazonava" yazan şişeleri alın, yoksa benim gibi bol bol maden suyu içersiniz. tabi bu yazıyı okumanız için kiril alfabesini öğrenmeniz gerekiyor. hiçbir şey bilmiyorsanız kasada duran kadına "vada" deyin, o size bir şekilde yardımcı olur. çeşme suyu içmeyin. ayrıca şişe su restoranlarda oldukça pahalı.
-herhangi bir restorana gittiğinizde bir şey alırken eğer rusça bilmiyorsanız alacağınız şeyi gösterin. muhtemelen size bir şeyler soracaklardır veya söyleyeceklerdir. "ya ne gavariyu pa ukrayinski-pa russki" diyin, başka bir şey söylemezler. kasaya gittiğinizde de aynı şeyi söyleyin, ekrandan size tutarı göstereceklerdir. ödeyin, işinizi görün.
-yöresel yemeklerini tadın. borş, solyanka çorbalarını için, vareniki denen hamur işini yiyin. yöresel yemek istiyorsanız puzata hata adlı restoranı tercih edin. şehrin her tarafında bolca şubesi vardır, rahat olun.
-şehrin her tarafında bir sürü suşi restoranı var. sanki sabah akşam suşi yiyorlarmış izlenimi veriyor. daha önce suşi yemediyseniz benim tavsiyem yemeyin. damak tadımıza çok ters. arkadaş hatrı için yedim.
-gece kulübü vs gidecekseniz yalnız gitmeyin. başınıza can sıkıcı şeyler gelme ihtimali olabilir. yanınızda biri varsa özellikle bayan, rahat edersiniz.
-erkekler için söylüyorum, her güzel kızı sikilecek biri olarak görmeyin. içlerinde iyi insanlar oldukça fazla, güzel arkadaşlıklar kurabilirsiniz. namuslusu namusludur. kısacası efendi olun, adam olun lan! ülkenizi temsil ettiğinizi unutmayın. zaten sikik bir imaj hakim türkler hakkında iyice bok etmeyin.
-gitmeden oradan biriyle tanışırsanız işlerinizi daha kolay halledebilirsiniz.
özet: kiril alfabesini öğrenin, öyle gidin.
şimdilik yazacaklarım bu kadar, aklıma geldikçe eklerim. bir şey sormak isteyen olursa özel mesaj atabilir.
edit: bunu eksileyenin annesini kiev'liler siksin ne diyeyim...
bir erkek başına üç adet güzel bayanın düştüğü, ukrayna ' nın başkenti. oldukça da ucuz bir şehir. taksiye vereceğiniz beş euroluk bir gezi sonrasında, taksici o günün gerisini dinlenerek geçirecektir.
meydan olaylarından buyana toparlanamayan ukraynanın başkenti. buraya herhangi bir sebepten gelmeyi düşünenler için şehrin güvenliğini sağlayan polislerin aylık maaşı 60 dolar..