şarkıda anlatılan kişinin yerinde olmak istenilebilecek bir şarkı.
ben yaşadım abi bu şarkıyı.
bağıra bağıra söyledim bu şarkıyı bir pazar sabahı, o mışıl mışıl uyur ben onun ütülerini yaparken.
ki ben dedim hep ki ben...
dayanamadım
hazırlandım topladım bavulu, gidiyordum ama kankası dur dedi gitme son şansı ver.
çaresizce bekledim ama olmadı...
düştü yüzüm. susulan geceler, tenhalaşan kahvaltılar
biten aşk
kalmayan inanç
doya doya saramamak
dokunamamak
bunun adının ne olduğunu bilemeyip derdini başta o olmak üzere kimseye anlatamamak.
her şeye rağmen aynı evde ev arkadaşı gibi yaşamayı
bir zamanlar aşık olduğunuz adamın zor olanı daha da zorlaştıran: yanı başınızda varken yaşattığı yokluğunu yaşadım ben.
ve hep bu şarkıyı söyledim
şimdi baktım facemden 8 haziran gecesi 03.08 de bu şarkıyı paylaşmışım.
sonra yılların alışkanlığı olan o evin her köşesiyle vedalaştım ve o günün sabahı ankaradan gittim ben.
dönüşsüz biletimle ohh be dediğim günlere kavuştum. geç de olsa biteni bitirdim.
ama yine de
şarkı bana söylenseydi be sözlük. o süreci fark etseydi
hazırlanmış bir yere gidiyor gibisin
benim her yerde elim kolum var
bilmez misin yüzüm düşmüş
kaç gündür düşünüyorum
tenhalaştı kahvaltılarımız
bomboş bakıyoruz artık
bir bildiğin var da susuyor gibisin
ki sen benim gözyaşlarımı da gördün
sen benim ilk aldığım güldün
heyecanını kaybetmişsin
yok inancını kaybetmişsin
doya doya sarmamışım
bize çok günah etmişsin deseydi ben gitmeden anlasaydı.
iğrenç, saçma bir yalın şarkısıdır. şarkılarının arasında en kötüsü olanıdır. duygu sömürüleri ile dinleyici kazanmayı düşünerek yazdığı bir şarkıdır. istemiyorum abi böyle şarkılardan etkilenilmesini. müzik yaparken korkan insan şarkısıdır aslında. kasetlerin çok satıyor, müziklerin çok dinleniyor bir yerde hata yapmışsın yalın.
nietzsche: müzikte sıradan biri olmaktansa hiç olmam.
"hazırlanmış biyere gidiyor gibisin" girişiyle beni benden alan şarkıdır.
akabinde "cevapsız sorular" veya "her aşk ölümü tadacak" daha olmadı bambaşka bi güzellikteki bi yalın şarkısı olan "yağmur" dinlenirse ağlatır.
kalp kırıklıklarına birebirdir. iyileştirmez, kırılmışlığınızı görmezden geliyorsanız, size herşeyi yeniden hatırlatır.
son günlerde yaşanılan şeyler itibariyle kendini dinlettirip akabindede canıma okuyan şarkı. yalın, şimdi söylenecek söyler mi bunlar;
...Bilmez misin yüzüm düşmüş
Kaç gündür düşünüyorum
Tenhalaştı kahvaltılarımız
Bomboş bakıyoruz artık
Bi bildiğin varda susuyor gibisin...
Heyecanını kaybetmişsin
Yok inancını kaybetmişsin...*
en berbat nasıl çekebiliriz sorusunun cevabının arandığı bir klibi olan şarkı. böyle güzel bir şarkının en fazla bu kadar kötü klibi olabilir. daha ötesi olamaz. başarılarının devamını diliyorum yalın.
klipte bir hanım kızımız var. ve nedense bavulunda hep atlet don cinsi beyazlar taşıyor sanırım. kızım senin hiç mi renkli donun yok? ya da evin güneşliklerini mi koparıp götürüyorsun çocuğun evinden?
neden yalın? ayrıntıları hep kaçırıyorsun. şarkımız süper harika bari klipte batıralım denmek istenmiş sanırım. hiçbir şey anlatmıyor bu. neyse, yine de emek verilmiş deyip daha fazla yazmayalım. yoksa ohooo.
yalının bağımlılık yapan şarkısı. özellikle bu şarkıyı seven birden çok insan biraraya geldiğinde ortamda gitar da varsa at bokuna tersten basılmış demektir. çünkü bu şarkı dillerden düşmez, tekrar tekrar çalınır, hüzünlenilir.
bugün kendisiyle laflanırken ben bugün'ün ikinci klibinin bu şarkıya çekileceğini ve muhtemelen ramazandan sonraya izleyebileceğimizi söyledi hüseyin bey. ah be kardeşim klibinin sonundan başlayacakmış klibi. yani, ordan hemen başka bi sokağa dalıcam, belki öyle olur dedi kendisi. hadi bakaalıımm.