fuzuli ile mecnun arasında geçen diyologda yer alan can alıcı cümle.
fuzuli mecnun'a üzerindeki tozları teker teker temizlediği yastığı verir.
Fuzuli : onda aradığın cevaplar gizli.
Mecnun : yastık, aradığım cevaplar, bunun içinde. yastığın içinde aradığın cevaplar gizli diyo, getirdin dede buraya bizi bi bildiği vardır dedik geldik buraya, yastık verdi elimize gönderiyo bizi ya... ben kendi işimi hallederim, mecnun değil miyim ben...
Mecnun : ee mi ? sevdiğimi kaybettim, daha ne yapayım.
Fuzuli : sende, mecnunluk istidadı yok delikanlı. hem yalnız değilsin ki sen. ne vakit bir kapının önünde kalsan, gelip senin için o kapıyı açıp, uğruna dayak bile yiyebilecek olan bir arkadaşın var, seninle beraber aynı yolda yürümeyi göze almış, sabırla seni bekleyebilen bir dostun var. - ki beklemek en korkunç halidir yaşamanın. hiç kimse en sevdiğini bile böyle inanarak, sabırla beklemez. bakışları sert, yüreği yumuşak, evlat sevgisinin ne olduğunu bilen bir baban var. onlarla beraber mutlusun yaşayıp gidiyorsun, çölde yürümek mecnun işidir evlat, istediğin neyse bulacağında odur. buralar sana göre değil, hadi siz evinize dönün, hadi yolunuz açık olsun...