espiri niteliği taşıdığında ve samimi arkadaşlara yapıldığında tadına doyulmayan, birisiyle araya mesafe konulmak için yapıldığındaysa o kişiden tiksinilmesini sağlayabilecek olan davranış.
Son dönemlerde gittikçe artan bir durumdur. Bu tür sınıflandırmalara nadiren de olsa ilkokullu kavramı gelse de genellikle -inci sözlük ile başlayan- liseli kavramı çokca kullanılmakta. Velhasıl olaya bir mantık çerçevisinde bakacak olursak; her şehre bir üniversite uygulamasından sonra açılan gereksiz üniversitelerde bulunanlar ve amerikan özentisi -bu konuyu uzatmamak gerek zira çokca tartışılabilir- kişiler oldukça bu kavram mümkün değildir ki doğru olsun. Burada sınavda başarısız olanlara bir itham yüklemiyorum. Zira bu sistemde başarılı olmak kavramı gerçekten tartışılır. Her neyse konudan fazla sapmadan toparlamak gerekir.
Lise ile üniversite arasındaki o bir yılda bu "liseli" mevzusu oldukça manasızdır. Ben lisedeki herkesin akl-ı selim olduğunu iddaa etmemekle birlikte bu durumun liseler ile sınırlı olmadığımızı ve eğitim sistemimizden kaynaklandığını düşünüyorum. Yani sonuç olarak "liseli" veyahut "8.nesil" gibisinden laflar manasızdır ama popüleritesi fazla olduğundan hala canlıdır. Ben sanmıyorum ki bu sözleri diyenlerin hepsi lise mezunu veya yaşça büyük kişiler. Keza birçok defa "ilkokullu" öğrencilerin gerek dh, gerek sözlük platformlarında bu kelimeleri kullandıklarını gördüm. Hakeza üniversite hazırlık öğrencisi bu tanımları daha çok kullandığını rahatlıkla gözlemleyebiliriz. Ne de olsa kendisine yapılanı başkalarına yapacak ve sıra onda.
Bunun yanında yine bu sınıflandırma çabası diğer bir şekilde de tezahür ediyor. Rammstein liseli grubudur. Dragonforce dinliyorsan daha yolun başındasındır. Heavy metal, metal değildire kadar gider bu. Zira herkes brutal vokal sevmek zorunda değil.
Her neyse. Empati, empati, empati. Anahtar kelime bu. Ama koyunlaşan halkımız, -ki bunların çoğu hür beyne sahip olduğunu iddaa eder ve beylik laflar ezberlemiştir- * Ne desem boş. Sonuç olarak soruyorum. Nedir bu sınıflandırma, ayırma bölme çabaları? Hayyam'ın dediği gibi az zamana gereksiz şeyler yığmaktan başka bir şey değildir bu.
ömrümüzden bir gün daha geldi geçti;
derede akan su, ovada esen yel gibi.
iki gün var ki dünyada, bence ha var ha yok:
daha gelmemiş gün bir, geçmiş gün iki.