çocukken babamın beni hep götürdüğü setbaşındaki köşede açılmış bir dükkan olan(şimdi yerinde yel rüzgarları esen) süt-iş in yaptığı en güzel,içi göz göz olan muhteşem tatlı.
üzerine bir top sade dondurma konularak yendiğinde nefis olan tatlıdır. yapılırken badem kullanılır. Murat muallebicisi ve saray muhallebicisinde harika yapılmaktadır.
çarsıdan bakkaldan alıdğımız hazır keskullerle sutlacların arasında hiçbir fark olmayan ama aslı çok güzel olan hele bide fındıklı veya bademli olursa super bir süt tatlısı.
güzel türk mutfağı tatlısı olmasının yanısıra, kızların kabusudur sokakta pantolonunu çeken kız hiç habersiz futursuzca pantolonun düzeltir fakat, arkasındaki insanların neyle karşı karşıya kaldığını tahmin edemez, günün birinde aynanın karşısnda kendini incelerken ,acı gerçekle karşılaşır, poposu bir keşkül gibi titrer , işte o an bir daha sokakta pantolanunu çekmemeye yemin eder.
diğer adı: fukara çanağıdır.
tasavvufa ait bir ıslahat olup dervişlerin kullandığı bir eşyadır. büyük hindistan cevizinin oratsından kesilmesi ve içinin oyulmasıyla yapılır. bir zincir ile derviş bunu beline ya da boynuna asar. bazen de eline alıp ilahi, na't, mersiye okurken halka uzatır, halk da keşküle bir şeyler koyarmış. keşkül dolunda tekkeye gidilir ve içindekiler boşaltılırmış. içine her şey koyulabilirmiş: yemek, para vs.. bu nedenle karmakarışık şeylere " fukara keşkülü gibi" deyimi kullanılır.
bir rivayete göre dervişin bir hanımı süt ve badem yağıyla yapılan muhallebi türünden tatlıya çok düşkünmüş. kocası iflas edince tatlıyı yiyememeye başlamış. adam da eline keşkül alıp dilenmeye çıkmış ve böylece hanımına yine o tatlıyı yedirebilecek parayı kazanmış. halk da kadının sevdiği o tatlıya keşkül adını vermiş.