Mazluma dosttur, zalime öçtür. Milletimizin insanlarını, özellikle türk çocuklarını çok seviyor. Her konserinde kucağına bir bebek alıp konser boyu bebek seviyor. Dünya tatlısı o. Bize karşı çok şirin belki, ama düşmanlarımızın yaptıklarını unutmayacak ve affetmeyecek kadar da gözü pek. Adam boğa burcu beyler. Boğa burcu erkeklerinin olumsuz özelliklerini taşıyor mu bilmiyorum ama, genel itibariyle kararlı, tutarlı, azimli, dengeli. Ve evet, o bir hüseyin nihal atsız ve dursun önkuzu sevdalısı. Daha ne olsun?
Türkiye siyasi hayatı hepimizin başına belâ. O partisi, şu partisi de değil genel olarak hepimizin içinden hepsinin sıfatına karşı “Bi bitmediniz!” diye haykırmak geliyor. “Hak ettiğimiz gibi yönetiliyoruz”culardan da değiliz. Hiçbir toplum, ülke, insan, hayvan, börtü böcek bu kadar kötü yönetilmemeli. Böylesine bir çürümüşlük sadece kötülük üretiyor ve bu kötü hayatı kimse hak etmiyor.
Dünyada Türk siyaseti kadar konforlu bir alan büyük ihtimalle yoktur. Hesap verme yok, bedel ödeme yok. Koca ülkenin tüm imkânlarını yöneten bir kitleden bahsediyoruz. Her gün gazetelerde televizyondalar, bağırıyor çağırıyor, kavga ediyorlar. Peki sonuç? Genel hatlarıyla iyi yaşıyor muyuz? Mutlu muyuz? Kavgasız gürültüsüz bir günümüz geçiyor mu? Tamam, baş kötü belli ama sorun sadece son 10 yıl, 50 yıl da değil, yaşam standartlarımız neden yüzyıllardır berbat? Osmanlı’nın en güçlü döneminde bile halk yine fakir, yine muhtaç.
Adaletli ve huzurlu yaşamı görmek için neden yüzyıllardır öbür dünyayı bekliyoruz? Bu dünyanın bu dandik hali neden sadece bize reva? Özetle, gün yüzü göremeyecek mi bu millet karrşim! Bu siyasetçiler ne iş yapar? Hem işini bu kadar kötü yapıp hem de bu kadar denetimsiz olan başka bir yaşam alanı, meslek grubu, insan formu olabilir mi?
Oturduk hayal kurduk. Normal şartlarda işleri güçleri bambaşka olan insanları topladık, ülkeyi ellerine bıraktık. Evet ülke yönetmek başka bişey, evet politikanın dinamikleri başka, evet evet evet… Ne olmuş? Yahu zaten bin yıldır iyi yönetilmiyoruz, ne kaybederiz. Hayali bile güzel değil mi? Kabul edeceklerinden de değil ya, olsun…