keşke yunan galip olsaydı diyen birine üstad demek

entry4 galeri0
    1.
  1. Aktroller ve çomarların yaptığı iştir.
    4 ...
  2. 2.
  3. 3.
  4. üstadmı değilmi bilmem bildiğim kemalistleri kudurtan biri olmasıdır.
    0 ...
  5. 4.
  6. Yobazlık bir kesime ait değil. Sadece muhafazakar kesim yobaz diye bir şey yok. Atatürkçü gözüken kesimde de yobazlar var. Üniversite bitirmiş hatta profesörler içerisinde de var. Bir şeyi hiç bilmemekten daha tehlike olan bir şey varsa her şeyi bildiğini sanmaktır. Celal Şengör buna en güzel örnektir.
    Gelelim sözde üstada öncelikle kemalist kesimin eleştirdiği gibi "keşke yunan galip gelseydi " demiyor adam cümleyi kırparak çarpıtmak söylemiş olursa olsun iftiraya varan bir eleştirme biçimi. Üstelik kolaya da kaçmaktır. Çünkü eleştirdiğiniz kişinin kitaplarını, söylemlerini incelemek varken böyle bir noktadan vurmaya çalışmak, kişi hakkında inceleme yapmaya dahi üşendiğinizi gösterir ki karşı karşıya gelseniz onun hakkındaki bilgisizliğinizden dolayı haklıyken sizi haksız bir duruma dahi düşürebilir.
    Sözün aslı " Keşke Yunan galip gelseydi, Mustafa Kemal'in yaptığın yapmazdı. Camileri kapatmazdı. Hocaları asmazdı. Hilafeti kaldırmazdı" şeklindedir.
    Gelelim sözün içeriğine Yunanlıların yaptığı zulüm ortadadır. Hatta mısıroğlunun Yunan Mezalimi isimli kitabında da konu işlenmiştir. Eğer Mısıroğlu hakli bile olsaydı Yunanlıların yaptıkları hakkında kitap yazmış olan birinin bu cümleyi kurması öncelikle bir tezattır.
    Atatürk'ün geçmişte hesap veremeyeceği bu tarz bir eylemi olmamıştır. Cami açtırdığı ve onarım yaptırdığına dair belgeler mevcuttur.
    O halde neden kadir mısıroğlu atatürk'ü neden bu şekilde kin ve nefretle anmaktadır?
    Kişinin görüşlerini doğduğu yer, çevresi, ailesi, dönem şartları ve ikili ilişkileri belirler.
    24 Ocak 1933 tarihinde Trabzon’da doğdu MIsıroğlu. Trabzon da yerleşik rum nüfusu hali hazırda fazla olan bir yerdi. Milli mücadeleye desteğin yanında muhalifinde bol olduğu bir yerdi. 1938 de Gazi Mustafa Kemal Atatürk öldüğünde ablasının hüngür hüngür ağladığını kendisinin bu duruma sinir olduğundan bahsetmiştir. Öğrenci andlarından rahatsız olduğundan bahsetmiştir. 1964 senesinde ilk eseri olan “Lozan Zafer mi Hezimet mi?” kitabının ilk cildini yayınladı. Aynı sene Sebil Yayınevi’ni kurdu. ilk kitabını yayınladığı tarihe bakılırsa 60 ihtilalinden 4 sene sonradır.
    Yani ilk ihtimal MIısıroğlu Milliyetçiliğin ve ulusçuluğun yoğunlaştığı bu senelerde tepkisel olarak böyle bir ayrıma gitmiş ve fikri açıdan yanılarak bu hale gelmiş olabilir. Bazı insanlar bir hata gördüklerinden her şeyin hatalı olduğuna inanırlar okumalarını ve dinlemelerini de buna yönlendirirler. Dolayısıyla çevreniz sadece kendi fikrinizin dönüp dolaşan kopyaları ile dolar. Eğer bu şekilde duygusal tepkiler neden ile böyle olmuş olsaydı hatalı ama ahlaklı kendi içerisinde tutarlı bir insan olurdu.
    Gelelim ahlaklı biri mi ve ruh hali düzgün mü kısmına....
    Lozan ile ilgili olan kitabını ve şu an adını hatırlayamadığım bir kitabını daha üşenmeden okudum. Lozan kitabında verdiği kaynakların çoğu asılsız karşılığı yok. Lozan tutanaklarında yok. Kütüphanede bulunduğunu iddia ettiği eser yok. Dolayısıyla kitapları araştırma incelemeden ziyade bir duygusal kusma niteliği taşıyor. iddiaların altını dolduramıyor.
    Bu kitap dışındaki konuşmalarının çoğundaki sansasyonel ve altı doldurulamıyan iddiaların kaynağı Rıza Nur'un hatıratları. Bu hatıratları ciddiye alamayız. Ne için alamayız ?
    Çünkü Dr. Rıza Nur ruh hastalıklarının pençesine düşmüş bir zavallıdır. Geçmişte milli mücadele içerisinde görev alsa da hatıratlarında boyunun uzunluğunu 2 yerde farklı ölçülerde yazmış, gözünün bir yerde mavi diğer yerde ela olduğunu, hiç yaşanmamış olayları yazdığını, yer yer erkeklere ilgi duyduğunu, kan görmeyi sevdiğini yazmıştır. Ayrıntılı bilgi için Turgut Özakmanın Rıza nur ile ilgili kitabını okuyabilirsiniz.
    Gelelim mısıroğluna " mısıroğlu neden rıza nuru kaynak almıştır" cevabı ilk paragrafta objektilf olamyan kişiler, bilim yerine dedikoduyu seçer. Kendi görüşlerinin aynılarını duymak isterler. Sevmedikleri kişi yada düşünceler hakkında kötü ne duysalar doğru kabul etmek isterler. Bu bir mantık hatasıdır.
    Ahlak kısmına gelirsek MIsıroğlu aldanmış ama ahlaklı bir insan mıdır değildir. Kendisi hacıların paralarını dolandırmıştır. ingiltereye kaçamasını hicret kıvamında anlatmaktadır. Gece klubünden hissesi vardır. Nasıl bu malları edindiği şaibelidir. Aynı allah adamı ayağı çekilen necip fazıl gibi etrafa ahlak dersi vermeye kalkarken kendisinde zerresi yoktur.
    Peki Kadir mısıroğlu ruh hastası mıdır? Karl Marx cinni midir? Şeyh pir midir? israil cinleri mi kullanmaktadır.? en az bu cümlelere inanıp üstad diyenler kadar evet.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük