keşke. yok ama. yalan ve kahpe gönüllerin, yalan ve kahpe hallerinin ardına gizlenmiş. bir sır olmuş mutluluk. bir hayal. bir ütopya. kaf dağı'nın ardına gidip de simurg olmuş. masal olmuş mutluluk. her gece, uyumazdan önce küçük çocuklara ninelerin anlattığı. şarkı olmuş bir de. bestelenmiş. şiir olmuş. yazılmış. roman olmuş, betimlenmiş. film olmuş, çekilmiş. her şey olmuş mutluluk!
bir, ben olamamış. beni bulamamış. saklanmış hep. gizlenmiş. körebeye çevirmiş hayatı. sırtımı dönüp, gözlerimi kapadığımda, yok olmuş. ben gözlerimi açtığımda ise, ortada bir ben varmışım. başka da bir şey yokmuş. gitmiş mutluluk. uçmuş. gazla yanan kandildeki ateş olmuş. bir "pufff" demişim. sönmüş. dokunamadığım olmuş. hissedemediğim. tek bir cümle ile yıkılacak kadar zayıf olmuş. tek bir hareketle, yerle bir olacak kadar hassas.
tam ulaştığını sandığın anda, bir rüya olmuş mutluluk. kabus olmuş bazense. bazen hayat olmuş. bazense ölüm. herkese ve her şeye karşın, en değerli olan olmuş hep...
satılsaydı çok müşterisi olurdu dedirten şeydir.
her şeye sahip olan insanların bile gün gelip muhtaç oldukları,parayla satın alınamayan güzelliklerdendir.
hiç tavsiye etmem, pahalı olurdu, heryerde bulunmazdı ve kredi kartı ekstreleri 'kazık' şeklini alırdı. sonra çeşitleri olurdu, işte mutluluk, aşk da mutluluk, ailede mutluluk... gibi. ikisini bir arada alıcam diye sittin sene çalışırdın.
Katlanarak çözülüyor terkedilmiş bahçelerdeki
kuyular; oralardaki çocuk ölüleri - ölü gürültüleri,
Bakın ben herkesi öldürmedim
hatta sevmedim ceddime bıçak çekmeyen hiç kimseyi
Şimdi tam vaktidir, söylemeliyim o
Ötekim'den nefret eden insanlara ezberlettiğim
ezberlettikçe kirlettiğim cümleyi:
Çok ayıp bir şey mutluluk
Eğer bir dosta giderken geceyarısı
ona uzatacağın elinde gelincikler varsa ve
arkana sakladığın elinde taşıyorsan hâlâ hançerini!
marketingte bir numara olan abd bunu da tekeline alır fahiş fiyatla mutsuz ülkelere pazarlardı.
hem o zaman ülkeleri demokrasi adına işgal etmesine de gerek kalmazdı, mutluluk adına yapardı. ne kadar da masum görünüyor değil mi? *
keşke o kadar kolay olsaydı. parası neyse verir, alırdım. yetecek param olmasa bile onu almak için köpek gibi çalışırdım. hiç olmazsa hayatımda sonu mutlu biteceğine garanti olan bir gayem olurdu. yoksa hiçbir şey bu kadar garanti değil ne yazık ki.
mutluluğun karşılığı olduğunu bildiğim için parama sarılıp mutlu olurdum. paralı mutsuzları görünce aslında satıldığında mutluluğun mutluluk olmaktan çıkacağını düşünüyorum.
Çok değil bir kaç sene önce yaşadığım hayatı özlüyorum. Ahım şahım birşey değildi belki ama mutluydum o zaman ki dünyamda. Dönebilsem keşke tekrar oraya... Yada satın alabilsem keşke o mutluluğu , arkadaşın dediği gibi.