keşke anadolu müslüman olmasaydı

entry39 galeri0
    1.
  1. dokuz eylül üniversitesi rektörü emin alıcı'nın chp'nin düzenlediği bir toplantıda sarf ettiği cümledir. (#670944)

    http://www.zaman.com.tr/?...h=20060927&hn=353299# bu linkte ses kaydı da mevcut.
    5 ...
  2. 2.
  3. -keşke anadolu müslüman olmasaydı.
    +keşke sen müslüman olsaydın.
    17 ...
  4. 3.
  5. 4.
  6. gercektende insanın keske diyesi gelir eger aklı basında bir insansa kimse yanlıs anlamasın anadolu dinsiz olsun diyen yok ama baska bir dinin mensubu olunsaydı sonucta o da ilahi bir din olacaktı suan ki türkiye yi o zaman düsünüyorum da daha dogrusu hayal ediyorum; avrupanın en iyi ekonomilerinden birine sahip kültürlü, medeni daha özgür ve yasam standartları mükemmel derecede bir ülke olurdu herhalde tabi bu bir tahmin...
    17 ...
  7. 5.
  8. (bkz: zaman gazetesinde yazanlara bakıp birilerini yargılayan insan modeli)
    8 ...
  9. 6.
  10. akşemseddin , ali kuşçu , biruni , farabi , ibni sina , piri reis , ömer hayyam ve bunlar gibi onlarca ismi hayatında duyup araştırmamış olmanın sonucu sarfedilen söz.
    5 ...
  11. 7.
  12. "üzülme, onu da yaparsınız bi gün" şeklinde teselli edilesi laf fazlalığı.
    2 ...
  13. 8.
  14. tasarımıyla aldığı saçma sapan ödüllerle övünen gazetenin konuşmanın tamamından sadece bir kısmını alıp sonuca varmasını gözler önüne seren haber...
    7 ...
  15. 9.
  16. içeriğindeki temel eleştiri, matbaa'nın türk topraklarına geç gelmesi ve kullanımının batı'dan geç olması iken, pek sevgili medya kuruluşumuz tarafından çok güzel çarpıtılan haberdir, açıklamadır.

    görüldüğü üzere, haber kaynağı yazılı bir demeç değil bir toplantıda geçen sözlerdir. yani, al bir cümleyi, evir çevir, sonra da manşetten başlık yap. e seni okuyan ilim irfan sahibi gençler de (!!) galeyana gelsinler, "din elden gidiyor" desinler. *

    zaten, haberi biraz daha karıştırdığınızda, alıcı'nın hakkında vakit gazetesinde çıkan haberlerden, rektörü cumhurbaşkanımızın ısrarla atamak istediğine kadar türlü cümlelerle karşılaşmaktayız. yani amaç farklı, hedef farklı, anlayış farklı. *

    tekrar söylemek lazım. bu bahsedilen demeç, matbaanın kullanımın yasaklanması ve anadolu halkının kasıtlı olarak cahil bırakılmasını eleştiren bir demeçtir. seçilen kelimelerin doğruluğu tartışılabilir, ancak demeçte anadolu topraklarında islamiyetin var olmasından bir rahatsızlık duyulması ifade edilmemiştir. zaten edilmesi de, abesle iştigal olur.

    not: o değil de, bu sözle ayağa kalkan, histerik çığlıklar atanlar, birileri kalkıp da "şeriat özlemi" diye başlık açarken, başımızdakiler kalkıp "demokrasi amaç değil araçtır bizim için " derken nerelerdeydiler acaba? yoksa, onlarda da ayaklandılar da biz mi duymadık?
    13 ...
  17. 10.
  18. ne yapmıştır emin alıcı? sadece kendi fikirlerini söylemiştir. ha bu fikirleri kabul edersin, etmezsin. o senin bileceğin bir şey.

    daha dün minareler süngümüz diyen başbakan hapise girdiğinde, fikir ve düşünce özgürlüğünden bahsedenler neden şimdi feryat koparmaktadır? bu adamın söylediği de fikir ve düşünce değil midir? bize olunca "yazık", size olunca "oh olsun" mantığı ne zaman bitecektir?

    emin alıcı;
    en azından terör karşıtı gibi olup terör'e prim vermemiştir. (bkz: askerlik yan gelip yatma yeri değil)

    en azından "köylü milletin efendisidir" lafını unutup, çiftçi'ye ananı al git buradan dememiştir.

    en azından "bize oy vermeyenler cennet'e gidemez" diyenler gibi salakça laflar etmemiştir.

    en azından ne savaşlarla, ne zorluklarla kazanılan ülkemizi bir hiç uğruna bedavaya peşkeş çekmemiştir. (bkz: ben ülkemi adeta pazarlamakla mükellefim)

    en azından seçimlerden önce dokunulmazlığı kaldıracam sözü veripte üzerinden bu kadar zaman geçmesine rağmen salağa yatmamıştır..
    .
    .
    .

    veya gelin meşhur akp kıvırması gibi olayı kıvıralım; emin alıcı aslında müslümanlar anadolu'da değil de, avrupa'da yaşasaydı keşke demek istemiştir. kıvırma konusunda kaynak isteyenler için. (bkz: koyun güdüyorsanız kurdu göreceksiniz)
    13 ...
  19. 11.
  20. sataşmalara neden olacak bir ifÂde.

    bir rektöre sanal yönden linç girişiminde mi bulunalım ?
    istediğiniz bu mu ?

    peki sizin başbakanınız ne halt yiyor ?
    sizin savunduklarınız ak sütten çıkmış ak kaşık mı ?

    samimi olalım lütfen, böyle davranışlar insanları komik duruma düşürmekten başka bir işe yaramıyor.

    ha eğer sizin gibi düşünmeyenlere sayfalarca "saçmalamış bu dekan" şeklinde entry'ler girilmesiyle orgazm oluyorsanız, o zaman size bir şey diyemeyiz...
    7 ...
  21. 12.
  22. 13.
  23. müslümanlığın türklere kattıkları ve türklükten aldıkları tartıldıktan sonra üzerinde yorum yapılması daha sağlıklı olacak söz. islamiyetin türk milletinin milli hislerini yavaşlattığı, özbenliğini unutturduğu, sabahtan akşama kadar namaz kılıp anlamadığı arapça kelimeleri ezberlemekle uğraşan hafızlara döndürdüğü bugün birçok tarihçi tarafından kabul edilmiş ve ulu önder atatürk'ünde vurguladığı bir gerçekliktir. islamiyetten önceki türk toplumu ile islamiyetten sonraki türk toplumu arasında ki en büyük fark kadının toplum içerisinde ki yeri ile belirtilebilir. bu dini seçmeden önce türk kadını her alanda erkeği ile eşit haklara sahipti, devlet yönetiminde söz sahibi idi. bunlar arasında türkan sultan en bilinenidir. islamiyetle birlikte türk toplumunda yavaş yavaş dönüşümler olmaya başladı. kadınların sesi kuran ayetlerine ve peygamber hadislerine yönelik olarak yavaş yavaş kısılmaya başlandı. peçe, çarşaf gibi kişisel özgürlükleri kısıtlayıcı icatlar ortaya çıkarıldı. çok karılı evlilik gibi cariyelik gibi kurumlar yavaş yavaş kabul gördü. öte yandan hurafeler toplum yaşamını kuşattı. istanbul da ki bir veba salgınında kanuni sultan süleyman ''allahtan gelene kimse karşı koyamaz'' diyerek önlem alma tekliflerini reddetti. şeyhülislam toplum yaşamını ilgilendire her konuda görüş bildirdi. kadınların çarşafının boyutu devlet sorunu oldu. okullarda matematik gibi, coğrafya gibi, tarih gibi derslerin yerine sadece kuran dersleri okutuldu. okuma yazma oranı utanç verici seviyelerdeydi. toplum kültürel olarak karanlık bir çağ yaşıyordu.

    toplumsal konuların dışında siyasi olarakta islam dininin derin etkilerini hissetmişizdir. yavuz sultan selim'in mısırı fethinden sonra osmanlı sultanları halifelik ünvanını taşımaya başladılar. doğal olarak bu kurum sadece müslüman türkler için değil bütün islam alemi için geçerliydi. yani halife sadece türklerin değil bütün müslümanların halifesiydi. bu sebepten din kardeşliği-ümmetçilik mantığı türk milletini kuşattı. idaresi altında onlarca halk bulunan osmanlı da türk'ün gurula türküm demesi devleti yönetenler açısından sağlıkl olarak kabul görmedi ve öz kimliğini unutan türk, üzerine müslüman kimliğini geçirdi. kendini ahiret yaşamına adamış, kulluğa alıştırılmış, kimliksiz, dört bir yandaki savaşlarda halife ve avanesi için can veren insanlar oldu türkler. arabı, gürcüsü, arnavutu rahatça kimliğini vurgularken türke kendi yurdunda devlet yönetimine çıkmak adeta yasak edildi. padişahlar türk analardan doğmamayı tercih ettiler. özetle islam inançlarının yanlış uygulaması türke, türklüğünü kaybettirdi. bugün bile yaşadığımız sorunların çözülememesinde halkımıza yerleşmiş din kardeşliği-ümmetçilik anlayışı etkilidir. türklerin aşağı yukarı 900 yıldır müslüman olduğunu kabul edersek önce selçuklu ve sonra osmanlı imparatorluğu ile devam eden sürecin getirdiği noktanın sevr olduğunu, gaflet olduğunu, dalalet olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.
    7 ...
  24. 14.
  25. problem şu ki kendisi "keşke anadolu müslüman olmasaydı" demiştir. ve kendisine bu sözleri hatırlatıldığında inkar etmeye kalkışmış akabinde ses kaydının ortaya çıkmasıyla bu girişimi sonuçsuz kalmıştır. eğer hakikaten açık yürekliyse "kardeşim ben müslüman değilim, müslümanları da sevmem zaten" desin. saman altından su yürütmeye kalkmasın. "ben papa'nın son açıklamalarını da doğru buluyorum" desin. içinden ne geçiyorsa söylesin. biz de kimin ne olduğunu bilelim...
    4 ...
  26. 15.
  27. 16.
  28. cumhurbaşkanı sezer'in ısrarı ile atanan dokuz eylül üniversitesi rektörü prof. dr. emin alıcı, chp'lilerin düzenlediği bir toplantıda islam dinine hakaret içeren ifadeler kullandı. islamiyet'i geri kalmışlığın sebebi olarak gösteren alıcı, "keşke anadolu müslüman olmasaydı" diye konuştu. osmanlı'nın kovduğu akıl ve bilimin avrupa'da geliştiğini ifade eden alıcı, "1450'li yıllarda matbaa bulundu ve hızla avrupa'da yayıldı. biz, 250 yıl sonra matbaayı kullanabildik. matbaayı müslüman olmayan halk kullandı, gelişti. keşke o zamanlar anadolu müslüman olmasaydı" ifadelerini kullandı. tuhaf açıklamalarını siyasi değerlendirmelerle sürdüren alıcı, chp'nin, genel seçimleri ölümüne alması gerektiğini savundu. eski chp karşıyaka ilçe sekreteri ertuğrul gür tarafından 10 yıldır organize edilen karşıyaka toplantıları'na katılan prof. dr. emin alıcı, "değişen dünya koşullarında türkiye'nin konumu" konulu bir konuşma yaptı. osmanlı padişahı fatih sultan mehmet'in istanbul'u fethederek yeniçağ'ı başlattığını anlatan alıcı, "fatih sultan mehmet çok iyi yetişmiştir, felsefe, tarih, yabancı diller bilir. ne yazık ki ülkenin akıl ve bilimle değil de din yoluyla yönetilmesi tercihini yaparak, hem osmanlı'nın kaderini, hem de dünyanın tarihini değiştirmiştir." diye konuştu.

    http://www.internethaber..../news_detail.php?id=44733

    ne büyük adammış rektör bey!
    kuran-i kerim "matbaa kulanmayın, günahtır" mı demiş?
    sen ki rektör olmuşsun, ne işin var parti propagandalarında?
    okuluna gönderdiğim çocuğuma saçma sapan fikirler empoze etmeye ne hakkın var?
    sana da teşekkür ülke kimlerin elindeymiş gösterdiğin için. yazık ki ne yazık. unutma ki sen bunları türkiye de diyebiliyorsun git de italya da de bakalım ne oluyor.

    söyleyeni için bu tarz yorumlar yapılabilecek söz.
    5 ...
  29. 17.
  30. 18.
  31. rektör bal gibi de dogru söylemiştir niye anlasılmıyor kafalar basmıyor...
    bir tane, müslüman olupta gelişmiş, medeni, kaliteli, gercek anlamda insan haklarına uygun yasayan(en iyisi biziz malum halimiz ortada daha yeni yeni birazcık düzeldik)ülke gösterin hep beraber rektörü sövelim dövelim kıralım parcalayalım!
    11 ...
  32. 19.
  33. 20.
  34. bazı olguları kasten karıştıran insanların, hazmedemedikleri kesimi sindirmek için, dolaylama yaparak onları kendi taraflarına çekme çabası sezinlenen bir düşüncedir. bu düşünceye destek veren kesim ayrıntıları atlayarak ya bir aymazlık içinde olduklarını göstermekte, ya da bazı temel gerçekleri bilmedikleri anlaşılmaktadır. bahsi geçen 1450 li yıllar islamiyetin bilimle içiçe olduğu; avrupanın derebeylik karanlığında olduğu, aynı zamanda hristiyan bağnaz düşüncesiyle idare edilegeldiği zamanlardır. islamiyet hiç bir zaman ilimin karşısında olmamıştır. bu günlerde islam inanışının yaygın olduğu toplumlar bir şekilde gerilerde kaldıysa bu tamamen islami özden uzak kalmalarından kaynaklanmaktadir. islamiyeti şeklen uygulamalarından kaynaklanmaktadır. bu duruma gelmiş olmalarıda yine en büyük etmen hristiyan-yahudi emperyalist güçlerin müslümanları köklerinden uzaklaştımış ya da uzaklaştırmakta olmalarındandır. bazı temel gerçekleri türk gençleri, özellikle bünyelerine oturtmuş olmaları gerekmektedir. türkiye toprakları osmanlı zamanlarından kalma mirasından ötürü parçalanmaya her daim müsait olacaktır. bizleri ortak bir payda ekseninden çıkartmaya çalışacak kuvvetler her zaman olacaktır. ama sessiz çoğunluk canına tak ettiği zaman her zaman kendi doğrularını bulmaya muktedirdir.
    3 ...
  35. 21.
  36. bu ülkede söylenmiş en mantıklı ve gerçekçi laflardan biri. söyleyen kişi okulumuzun içine etse de edilen laf mantıklıdır. (#671211)
    12 ...
  37. 22.
  38. aydın, idealist bir rektörün mantıklı bir açıklamasıdır. evet doğru insanlar tepki göstermekte haklıdır ama islam dini belki çok öncelerde büyük düşünürler çıkarmıştır fakat gördüğümüz gibi şuanda islam alemi oldukça geride, bunu herkes kabul etmeli. bu alemin en aklı başında ferdi olan biz laik türkiye'nin bile bu konuda birçok sıkıntısı olduğunu ya da içler acısı bir halde olduğunu gayet iyi biliyoruz. bir arap dünyasına baktığımız vakit yine içler acısı bir durumun hakim olduğunu görüyoruz, görgü desen 0, ilim ve entelektüellik desen eksilerde adeta. ülkemizde olumlu iş yapanlar ise yine bildiğimiz gibi yurtdışında yaşayanlar ya da dışarda eğitim alıp dönenler. fakat tabiki bu demek değildir ki, o zaman git yurtdışına, alakası yok. rektörün bu açıklamaları bir isyandır, yanlış gidilen bir yolda kilometreler sonra uyarmaktansa bir derece erken uyarıdır. zira bu hükümetin türkiye'yi sessiz sakin hangi imaja bürümeye çalıştıkları, hangi istikamete götürdükleri ortada. ayrıca kaldı ki rektör geçmiş zamanlarda yapılan hataların şimdiki yansımalarını oldukça sakin bir anlatımla açıklamıştır. bunda kızacak birşey yok, en azından seviyesizce yorumlar yapmaya hiç lüzum yok.
    6 ...
  39. 23.
  40. ciddiye alınıp üzerine yorum yapılmaması gereken zavallı insan sözüdür.
    5 ...
  41. 24.
  42. 25.
  43. abbasilerin sıcak kanlılığıyla islamla tanışılır...hoşgörünün sıcakkanlılığın, allah(cc) sevgisinin temizliğin dini... ve türk-islam devlerinden itibaren başlayan maalesef arap özentiliği, dini araplar gibi yaşama isteği, kuran-ı kerimimizin yanlış yorumlanması, yobazlaşan beyinlere çevrilen masum insanlarımız, hepimizin kalplerini yaşamlarını rahatsız eden iki arada bir derede kalmışlık... din arapların yaşadığı gibi yaşanmasaydı keşke demek istemiş...

    abbasilerle karşılaşmayıp özenilmemesi gereken ırklara özenmeyip kendileleri olurdu türk halkı demek istemiş,

    türk-islam karması türk gençlerini böyle arada bırakmazdı belki demek istemiş...

    hangi din olursa olsun belki türklerin biraz hoşgörüsü olabilirdi demek istemiş...

    iyi mi demiş, kötü mü, kim bilir

    edit : hristiyanmış bide *
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük