Eşini döven, hatta yolun ortasında öldürebilecek cesarete sahip, eşini zorla türbana sokturan, şahin doğanla (şimdi bmw kasalarla) son ses açıp gezen, kırmızı ışıkta geçmediğiniz için küfür eden hatta bıçak çeken, cumadan sonra evli barklı kadınla buluşan, kıro gibi giyinen, omuz atıp kavga çıkartan, sahte marka giyinmeyi seven, para için evlenme meraklısı kızları olan, türban takıp kendini modern sanan ya da pazardan 5 liraya taşlanmış kot alıp kendini paris hilton zanneden, saçını merdiven altında sapsarı yaptıran, birine aşıkken yüzlerce kişiyle mesajlaşan, kendine sarkılmasından hoşlanan... çeşitli tipler barındıran ilçenin bazı insanlardır. Bir de bunlar, bunların üzerine keçiören'ü paris gibi gören insanlardır. Üstüne Çankaya'yı beğenmezler, merkez olduğu halde uzak bulurlar.
Keçiören de oturup da keçiörenden nefret eden arkadaşlarım bolca var. 4-5 kere gittim/gitmek zorunda kaldım. Ankarada sıhhiye köprüsünü gectikten sonra çok farklı bi zihniyete açılıyosunuz maalesef (geneli için konuşuyorum). Bu böyle sürüp gider sanıyorum.