kendi gıdalarımız ile oynattığımız gibi hayvanlarımızın da gıdalarıyla oynatıyoruz. bugünlerde yiğit bulut denen hoşlanmadığım adamın programında fruktoz ya da mısır şurubu şerbeti tartışılıp duruyor, aynı zamanda Amerika' nın mısır üretim kapasitesini %30 düşürdüğü haberini alıyoruz. Amerikalı bir kaç bilim adamının 90'ların başından beri uyardığı, mısırdan üretilen yemlerin büyükbaş hayvanlara zararlı olduğu gerçeği hala en ufak bir yankı bulmuyor, çünkü hayvanların işkembe yapılarına uygun olmayıp, hem aşırı bir canlı ağırlık artışına neden oluyor, hem de hayvanların ömürlerini kısaltıyor. sığırlarda muhtemel yeni bir hastalıkla karşı karşı olabilme ihtimalimiz hayli yüksekken, hatta bu hastalık ortaya çıkmış olsa bile, cânımız emperyal varlıklara para kazandırmaktan çok kaybettireceği için, belki biz bu hastalıkları duymuyoruz bile. hastalığı araştırmamış olmama karşın, bir hayvan adına yakıştırılmış H*N* vakası olduğundan ciddiye almıyorum, alamıyorum. umarım ispanya'da 80 yıl kadar önce ortaya çıkan kadar ciddi bir inflüenza ile karşılaşmayız.
suan olduğum gripmiş. Tabi bu teşisi arkadaşım koydu ahuhaha lar eşliğinde. ** Gerçekten öyleyse, beter bir hastalık.. Ateşten yataklara düşürüyor, her yer, tüm vücut ağrıyor..umarım keçi gibi inatçı bir grip değildir ve çabuk iyileşirim. *
1 haftadır atlamadığım griptir.mına koyum tam ismine göre bi grip türü. sabah kalkıyorsun sapa sağlamsın tamam atlattım diyosun hastalığı kahvaltıdan sonra yine bi üşüme bi yorgunluk. hemen yatağa çekiliyosun güzel bi terliyosun yine atlattım diyosun gece yine ter üşüme hastalık.
inat etti bu hastalık benle. ama bi akrep burcu olarak gösterecem bu virüse kim daha inatçı