funk ve bLues karışımı bir tarz yapan afrika kökenLi şarkıcı...ayrıca dikkat ediLesi bir nokta ise sesini duyduğunuz anda beyaz bir adam sanırsınız...zenci gırtLağından yoksundur *...ama gayet hoş müzikLere imzasını atar...eğLendirir, çoşturur...müzikLerinin aLt yapısıda sağLamdır...
zengin bir nijeryalı ailenin şımarık, eğlenceyi seven ve ayrıca çok yetenekli çocuğu. gitara yepyeni bir funky boyut getirmiştir. gitarı nerdeyse bir perküsyonmuş gibi çalar. bildiğim kadarıyla ingiltere'de okumuş ve uzun süre de sokak müzisyenliği yapmıştır. muhteşem gitar stilini ve funk-soul vokallerini merak eden olursa lütfen şu linki tıklasın.
parkorman da bir peter gabriel konserinin ön elemanı olarak çıkmıştı adam kişi.. love is the rhythm.. rhythm is love.. demişti.. all along the watchtower ile bis yapmadan.. ben henüz peter gabriel i izleyemeyecek kadar kopup, son gemimi de yakmaya hazırlandığımı bilmiyordum..
biraz kişisel bir entry olma niteliği taşıdasa da yazmadan duramayacağım. yaklaşık 15 yıldır gitar çalmaya çalışmama rağmen, kendimi hiç bir solo gitarist olarak görmedim. ama bu herifi dinledikten sonra artık bir ritm gitarist olarak da görmüyorum . bu kadar basit (üç akor) bir şarkı bu kadar mı güzel çalınır yahu. dinleyin;
yirmili yaşlarının başında bir hiç iken kevin armstrong tarafından stüdyoya sokulup blufunk is a fact gibi müthiş bir işe imza atsa/attırılsa da devam eden albümlerinde plak şirketini değiştirip bir daha aynı kıvamı yakalayamamıştır. klasik bir ''ben oldum'' vakasıdır. tarihe not düşülsün.