kimle kim oluyorlarsa. *
genelde özgüven sıfırdır. kısa tshirt, kısa kazak giyip altına siyah askılı giyerler.
pantalonların darlığı apaçiliğe kaymış olup skinny jeanlerden habersizlerdir.
-ki giyinmeyi bilmeyen bi çok insan varken çokta yadırgamam bu durumu-
giydiğin mini eteğin sadeliğine takılırlar düğünlük olmadığından.
saçınızın renkli yanını algılayamaz yadırgarlar.
hele ki sevgilinizin tünelleri varsa ne olduğunu bilmediklerinden delik der geçerler.
yolda yürürken diğer insanlara saygısızlık yaparlar.
bu kelimeyi kullanmayı pek sevmem ama, bugün cidden tanımlara tam olarak uyan birini gördüm ve kullanacak başka bir kelime bulamadım.
sosyal psikoloji dersinde 'akşam vakitlerinde yanınıza biri yanaşsa ve birşey sorabilir miyim dese ne yaparsınız?' soru buydu, bunun hakkında konuşuyorduk. böyle süslü püslü sarışın bir hanım kızımız var, 'ayy ben asla sokakta bana bişey diyen insanlara cevap vermem, yüzlerine bile bakmam' dedi.
bir de bunu övünülecek birşeymiş gibi anlatıyor. hey allahım.
ülkede bu kadar tipsiz kız varken, bu kızların kezbanlara dua etmesi gerekir.
güzel ama kezban kızlarımız tarafından sürekli reddedilen erkekler yeter ulan deyip tipsiz ama sıcak kanlı kızlara yönelirler.
ama hem tipsiz hem de kezbansanız işiniz çok zor.
kendini adriana lima sanan, 20 yaşına kadar 6 sevgilisi olmasına ve hepsiyle oral takılmasına rağmen namuslu olan, 157 boyunda, 59 kilo, 97- 88- 108 vucut ölçülerine sahip türk kızıdır kezban.
kezban, latince anlamı olan kezbanuslar; kendini prenses sanan ergen kızlara verilen addır. sürekli tripli konuşmalar, şekil yazmalar ve bakımsız olmalarıyla onların kezban olduğunu anlamakta zorlanmazsınız.