allen iverson ile muhteşem ikili olabileceklerini düşünürdüm liseden beri. ama bu düşüncem hiç gerçekleşmedi o gitti boston celtics'i seçti. iversoncuğum da yüzüğü hayalinde görür artık. bu sene ikinci yüzüğü takabilecek mi the big ticket, göreceğiz.
bir all star maçında allen iverson'A muhteşem bir blok yapmıştı. aslında blok da denmez zira topu havada yakalamıştı. gerçi iverson'A başka bir oyuncu tarafından faul yapıldığı gerekçesiyle bu blok sayılmadı ama akıllarda kalmayı başarmış bir hareketti.
dün gece boston celtics'in chicago bulls'u 96-80 mağlup ettiği mücadelede forma giyerek nba kariyerindeki 1000. maçına çıkan, - 32 yıl 165 günle - bu sayıya ulaşan en genç oyuncu olma ünvanını ele geçiren basketbolcu.
nba ligindeki en etkili ve çok yönlü oyuncu. blok, sayı, ribaunt, asist ve top çalma, onun için sorun değil. siz ona görevi verin o yapsın. bir takıma bedel.
lise yıllarında ailesi basketbol gibi boş işlerle uğraşacağına oturup ders çalışması yönünde baskı yapsa da ailesinden gizli olarak basketbol oynayıp lise takımına girmeyi başarmıştır. sonra lise takımında gösterdiği üstün başarı ile ünü gitgide yayılmış ve ailesinin bu konudaki desteğini kazanmıştır. basketbol hayatı böyle zor koşullarda başlayan birinin bu denli bir etki yapması hatta nba'Deki efsaneler arasına girmeyi başarması kimin aklına gelirdi.
bir nokta da, kariyeri boyunca hep tim duncan ile kıyaslanmasına rağmen kanımca bu rekabette üstün olan taraftır.
david beckham'ın en yakın arkadaşlarından biri. ayrıca hem fiziki yapım, hem oyun stilim benzetildiği için basketbol oynadığım dönemde benzetildiğim adamdı bu.
hastasıydım zaten, hele minnesota dönemlerindeki oyunu. bence gelmiş geçmiş en iyi oyunculardan biri, hatta kendi mevkinde en iyisi. kimse onun kadar rahat görünüp, o kadar büyük işin altından kalkamaz. sürpriz üçlüklerinin hastasıyım, smaçlarının delisiyim. blokları ise ayrı bir keyif.
ayrıca çokta yakışıklı bir piçtir bu. çok sevimli, tatlı böyle. seviyorum lan bu adamı. sakalını yerim onun ben.
bu adam bir lebron james, bir kobe bryant kadar gösterişli bir oyun oynamaz elbette; ama takımına yaptığı katkı bence o adamlar kadardır. müthiş bir savunmacıdır ancak bunu sadece bireysel olarak anlamamak gerekir. genel olarak takım savunmasını toparlayan adamdır. nerde bir açık varsa orayı kapatır. gerçek bir liderdir ve eğer garnett'in yüzünde acı ifadesi görürseniz canı gerçekten çok çok ama çok acıyor demektir. çünkü aksi halde asla belli etmez.
4. pozisyonda oynamasına rağmen, hem 3. pozisyondaki gibi hızlı hareket ederek turnike atabilir ve pas verebilir, hem de 5. pozisyondaki gibi inanılmaz bloklar basıp ve ribandlar alabilir.
aahhh big ticket ah! diye celtics taraftarinin hasretle andigi oyuncudur playofflarda.
sakatligindan oynayamadigindan hirsi iki kat artmis olarak bench'de bagiriyor cagiriyor, taktik veriyor, moral veriyor, antremanlarda davis ve perkins'i calistiriyor. manyak lan bu. *
brown'a bloğu koyduktan sonra arkasından "sittir git bi daha seni buralarda görmiyim. smaç vuracakmış, şerefsize bak" dercesine bağırması güldürmüştür.
acilen türkiyede ki bütün kurumların birleşip türkiye'ye transfer etmeleri gereken oyuncu. böyle bir adam yok. ilk izlediğim günden tanıştığım güne kadar herkese onu anlattım. tanıştıktan sonra onun sadece bir basketbolcu değil tam bir sporcu olduğunu gördüm. bu adam inanılmaz. kaç kişi tanıyorsunuz maçtan sonra 40 dk duşta kalan?
1 sene evvel utah jazz-boston celtics maçında sakatlanıp etkisinden hala kurtulamayan kanımca nba tarihinin en çok yönlü oyuncusu.dizinde aşınma var ve bu yüzden diz sakatlıklarını atlatamıyor diye söyleniyor.yine de eskisi kadar hareketli olmasına sakatlığı izin vermese de hala aslan gibi oynar,bloklarını yapar ve maçı celticse kazandırır.ha bi de şu konu var,günümüz nbain en popüler iki oyuncusundan (bkz: lebron james ve kobe bryant) çok çok daha yürekli çok daha iyi bir basketbolcu olmasına rağmen kendisi ön plana çıkmayı fazla sevmez.bu yüzden kobe ve lebron gibi sahte sporcular öne çıkar.keşke basketbolu hiç bırakmasa da ilerde çocuklarımız da onu izlese.
celtics'in cleveland'ı elediği maçta bir kez daha göstermiştir ki bu adam dünyanın en uzun guard'ıdır. 4. çeyrekte bir top çalması vardır ki akıllara zarar...
