durdurmayı bir kenara bırakacak olursak, en azından 30 sayının altında tutalım. durdurmak diye bir ihtimal yok çünkü. adam el üstü, mel üstü dinlemiyor, çatırdatıyor. nba'in hayvani savunma oyuncuları durduramamış da adam sayı kralı olmuş. o yüzden iyisi mi elini fazla ısındırmasınlar. soğukken de atıyor gerçi ama ne yapalım. kendimize bir çıkar yol bulmamız gerek. en iyisi demagoji falan yapalım. çıkayım karşısına "olum durant, senin yaşın genç daha. önününde uzun bir yol var. daha ne dünya şampiyonlukları görürsün sen. bak biz kendi evimize getirmişiz kupayı. ayda, yılda bir de finale çıkmışız. ha, sana atma demiyorum. azar azar gene at. ama gözünü seveyim vasat bir oyun sergile. para da teklif edemiyorum. paranın dibine vuruyorsun zaten. ama en kralından etliekmek yediririm sana. olma mı ?" diyeyim. bir bakarsın insafa gelir de işe yarar.
dünya şampiyonası boyunca 32 kez faul kullanmış. bunların 30'unu (yüzde 94) sayıya çevirmiş. 72 iki sayılık atışından 45'ini sokmuş (yüzde 63). en çok brezilya maçında zorlanmış. o maçta 5/12 şut (iki sayılık) atmış. 7 top kaybı yapmış. ama yine de maçı 27 sayı, 10 ribaund ile tamamlamış. kısacası durdurmak pek mümkün değil. ama bunu başarırsak amerika takımı odom'a, iguodala'ya, derrick rose'a kalır ki bu da amerika'nın hücumda kilitlenmesi anlamına gelir.