keşke erkek olsaydım da içimde günden güne büyümekte olan minik canlının cılız tekmelerini hissedebilme şansım olmasaydı.
keşke gecenin bir vakti kalkıp, o boynunu dik tutmaktan aciz yaratığı kendi bedenimden beslemek yerine ossura ossura uyuyabilseydim.
keşke erkek olsaydım da yüzüme bakarken gözlerini belertip 'anne' demeseydi hiç, dünyada duyduğum duyabileceğim en tatlı ses tonuyla..
keşke götü her sıkıştığında benim kollarıma koşmasaydı.
kazık kadar oldu, hala uğraştırıyor zibidi.
bayılıyorum ben bu söze. tam biz kadınlara göre. kafa karıştırıyor aslında. bir de burdan bakın derim nacizane görüşüm efem.
"keşke" derken bir pişmanlık var sanki. sana öyle geliyor ki kadın doğduğuna pişman. "erkek" derken lafı karşındakine aslında. "olsaydım" diyor senin gene aklına, başta "keşke" dediği geliyor. özeniyor sanıyorsun halbuki aldanıyorsun kadın açık açık sitem ediyor yahu.
bu dünyada erkek olmak varmış demek istiyor. e sen gene sanıyorsun ki erkeklerin şansına imreniyor, onun elindeki fırsatlara iç geçiriyor. her fırsatta kılı kırk yarmayı beceren kadın, kıskanır mı seni yahu?
Kadınların erkeklere özenmeden aslında ne kadar mutlu yaşadığını bilmeyen insan söylemi. Özenmez, özenemez çünkü bi erkeğin yapıp kendinin yapamadığı bi şey varsa kadın kesinlikle bundan rahatsız oluyordur. Kendi yapamadığı için mi? Tabi ki hayır. Kötü bulduğu için. Yoksa şartlar ne olursa olsun bir kadın istediği her şeyi yapar.
Erkelerin ortamlarda her şekilde daha rahat olduğunu düşünen kadın ve bu yüzden keşke erkek olsaymışım diyen insan. O zaten o yapılanı onayladığı için kadın olarakta rahat takılır. Yani bunu yapabilmesi için erkek olmasına gerek yoktur.
Erkeklerin yaptığı ve kadınların beğenip yapamadığı bi durum yoktur. Olamaz. Eğer isterse kadın olarakta yapabileceğini bilir zaten. eğer beğendiği halde yapmıyorsa onu erkeklerde hoş bulduğu içindir. yoksa kadın olduğu için üzüldüğünden değil.
bilim alanında, politikada, sanat dallarında kendi çabasıyla haklı bir değer kazanmış nice kadının "evlilik ve çocuk sahibi olmak" konularında geleneksel ölçütlerde davranışları ya da, davranışları aşmak için özel bir çaba harcamak zorundalıklarının gerçeğidir. Politikada bakanlık koltuğuna geçmiş bir insanı "bayan bakan" sözleriyle anmak, bir romancıyı "kadın romancımız" diye nitelemek bile çok şey anlatmaktadır. kendini birey olarak geliştirmiş, ekonomik özgürlüğünü de kazanmış bir kadını, artık yürütemediği uzun süreler içinde belli olmuş evliliğini bitirmek konusunda bile duraklatan etken toplumun değer yargılarıdır. toplumsal önyargıların, toplumsal saygınlık ölçütlerinin, kişiye toplum tarafından verilen değerlerin geleneksel biçimlerinin etkilerinin görmezden gelinmeyeceği gerçeğidir.
sırf kız olduğu için okuyamamış, 15-16 yaşında evlenmiş, her gün kocasından dayak yemiş, sırf kadın olduğu için hayatı boyunca kimseden saygı görmemiş, namus cinayetlerine kurban gitmiş kısacası düzenin ikinci sınıf vatandaşı olmuş her ferdin agzına yakışan söz. aslında mesele erkek olmak da değil düzeni değiştirmek ama neyse işte.
çektiler büyük hasreti sağlıklarında belki de farkında bile olmadan.
keşke erkek olsaydım da futbol oynayan mahalle çocuklarının arasına katılabilseydim.
keşke erkek olsaydım da beni oyuna almıyorlar diye toplarını çalıp cümlesini peşimden koşturmak zorunda kalmsaydım.
keşke erkek olsaydım da gözümü morartan 11'lik abilere kafa atabilseydim.
keşke...
keşke...
keşke..