kesilme anında konuşan kurbandır. af dileyendir, yalvarandır.
kurban bayramının ilk günü. dini vazifenin yerine getirilecek olmasından mutluluk duyan insanlar. kesecekleri kurbanın gözleri bağlanmış, bıçaklar hazır hayvan kesilmeyi bekliyor. kurbanı kesecek aile zat'ı yahut kiralanan kişi tüm manevi hazırlıklarını tamamladıktan sonra eline bıçağı alıyor ve hayvana doğru yöneliyor. bir anda bir ses duyuluyor etrafta "ne olur abi kesme" diye. elinde bıçaklı adam etrafa bakıyor tık yok. yoksa bu onun vicdanının sesi mi?
adam şaşkınlığı geçince kurbana tekrar yöneliyor. aynı sesi tekrar duyuyor: "ne olur abi kesme". her şey o an netleşiyor. herkes şaşkın şaşkın kurbana bakıyor. konuşan o. sonra konuşmaya devam ediyor kurban "affedin abi, lütfen affedin diye" kurban kesecek kişi düşünüyor, hiç bir şey yapmadan af dileyen kurbanı affedecek mi? dini gerekliklerini yerine mi getirecek?
sonuçta düşünüyor adam. zamanında islamın ilk yıllarında kurbanın çıkmasının bir amacı var. fakir-fukaraya yardım, kaynaşma. ee bu yardımı başka şekilde de yapabilir, yine kaynaşabilir, yardıma gittiği evde bir kahve-çay içebilir...
sonra en son karar olarak kurbanı kesmeyip kurbana verdiği para kadar parayı bir vakfa bağışlıyor. kafasında ve içinde amaç aynı, dinine göre yaptıklıkları aynı
cellat - hadi bismillah
kurban o an istavroz çıkarır
cellat - noluyo lan
kurban - inancımı yerine getiriyorum
cellat - hristiyan mısın lan
kurban - ne sandın yarraaaam
olması mümkün değildir, oldu diyelim hadi..
'' allah'a şükrediyodur o, onu zikredip hamdediyodur..''
canının hiç acımayacağını biliyodur çünkü.. ne denmiş hadiste;
'' alla'a hamd ederim ki, kurban edilen hayvanın duyduğu acı, insanı ısıran sinek acısından bile daha hafiftir.''
asla olmayacak hadisedir. olsa dahi kurbanın beni kesmeyin abi demesi senin allah bir deme olasılığın ile aynıdır. gerçi seni bıçağın altına yatırsak allah bir dersin ama kurban öyle değil. karakterlidir lafından dönmez. ulan anladık inanmıyorsunuz, inanmayında zaten ama bari milletin inançlarına saygı gösterin.