bizlere* has bir iş görme yöntemi. hazırlık denen bir olay yoktur. ilk iş harekettir, yola koyulmaktır.
belediyelere ve şehirlere bakın. kaldırımlar delik deşik... avrupa'da şehir içinde yirmi yılda bir kaldırım ve yol çalışması yapılırken, türkiyede bu oran sene içinde en az 2.
(yirmi yılda 40 defa)
holdinglerimize bakın. yabancı danışmanları olanlar haricinde, girdikleri işten zarar edip çıkmaları çok normal karşılanır. bazı işlerinde de plansız programsız girişimleriyle müşterilerini bezdirirler, illallah ettirirler. (bkz: teknosa)*
devletimize bakın. aciz. avrupa birliği karşısında, imf karşısında mesnetsiz iddialara bile cevap verebilecek argümanlardan yoksun. bir soykırım anti-tezi bile yok üstüne gelenlere karşı. ordan burdan farklı farklı tarihçiler getirir her defasında. farklı farklı şeyler söyler, kendi halkında bile şüphe yaratır.
yine devletimize bakın. abd'ye pkk konusunda dayıyor sırtını. sanki karşısında soyvet rusya varmış gibi; söyleneceklere karşı plansız, yapılacak şeyler konusunda öngörüsüz.
hal böyleyken mucizevi bir şekilde yürüyor bu kervan.
doğuya has bir yaşam algılama biçimini tanımlar. dünyanın doğusunda insan düşünü her şeye hazırdır, ön hazırlık, önleyici action, scheduling falan yapmaz; ama karşılaştığı hiçbir şeye de fazla şaşırmaz.
yuvarlak, merkezi bastığı yer olan dünya üzerinde ileri-geri ikilemi yaşamaz. çöl sakinse acele etmeden rahvan yürür, kum fırtanasına kaldıysa çömer, kapanır, durur öyle geçene kadar. felaket cumaları, kara perşembeleri, kanlı pazarları olmaz. hergün bir gündür. ve en fazla ölünür.
planlı, programlı, takvimli, beş yıl sonrasını öngören budget'lı toplantıların gerdiği, insan yediği batı dünyası da söyler bunu uzun vadede hepimiz öleceğiz.
rte'nin, eli yukarda (selamlar ya da bay bay eder gibi) tey tey gözüktüğü afişlerde belirttiği şekliyle, "durmak yol, yola devam" sloganlarıyla aynı şeydir.
hazırlıksız, plansız, programsız, an'lara göre, sadece gitmek istediği tarafı hayâl meyâl bilen bir bedevi. bedevi deyince, en bahtsız olanından değil; bilakis en şanslı olanından bahsediyorm.
bedevi istediği niyetle, taleple yola çıkabilir, özgürdür. fakat bu sallabaşlığı, bu "kaderciliği" ile bir yerlere getirilirse, o yerin nasıl savrulacağı hiç belli olmaz.
o yüzdendir ki, kervanlar artık önceden düzülmelidir. plan ve program lazımdır. yoksa çekilecek çilenin, kaybedilecek değerlerin haddi hesabı yok.
kuran okumadan ne kadar müslüman olunursa, önceden düşünülmeden de o kadar iş becerilebilir.
