yeşil başlı olanı sözlük için makbul olanıdır
(bkz: yeşilbaşlıkertenkele)
edit karganın yazdıgını gormemısım uzgunum:(
o zaman soyle değiştirelim:
bizim evden aldı rengını
sözlükte tanımladı kendını
kertenkele oldu olalı
işe vermedi kendini ...
Dünyanın en komik hayvanı. sanki esrar içmişcesine etrafa bakıyor.. Renkleri filan da güzel, sevimli bir mahluk. Duruşu bile komik, kafasını çevirip en yakındaki canlıyı 15 dakika izledikten sonra pırrrttt diye dehşet bir çeviklikle hareket edip bulunduğu duvarın 20 santim üstüne çıkıp yarım saat de ordan bakıyor. Ehehe ilginç hayvan. çok da sevimli eşşolusu.
timsah yumurtalarını yemek üzere yola çıkan cobra yılanını yumurtaların yanında karsılar. cobra yılanı
-sittir ulan! ben yicem yumurtaları seklinde kabarır ve kertenkeleye kafa atar.
yenilgiyi kabul eden büyük kertenkele abimiz arkasını döner ve giderken kuyruğuyla yılanın kafasına çok sağlam bir sekilde vurur. yılanın morali bozulur ama kazanmıstır ve yumurtaları yiyecektir. kertenkelenin gitmesini bekler. kertenkele gittikten sonra yumurtalara yönelir. yumurtaların hepsini kertenkele yemistir, yılan arkasından
- vay ipnee seklinde bakar, baktığıyla kalır. buradan kertenkelenin ne kadar üç kağıtçı olduğu ortaya çıkar. sen gel yumurtayı ye, yediğin yumurta için bir de yılanla uğras,sora da git. cok serefsiz ve sevimli bir hayvandır kendisi.
Belkim Bir Kertenkeleydim. Can Yücel' in mükemmel şiiri:
Belkim bir kertenkeleydim
piç edilmiş bir yağmurun serini
bir güzelin çirkiniydim
çirkinlerin en güzeli
yeşil koşsa güneşlerin gölgesi
ben en hızlı yeşiliydim
kurbağa yarışlarında annemin
çatal matal kaç çataldım kimbilir
bin dereden bir kendimi getirdim
haydan gelip huya giden bir huysuz
heyheyler içinde bir heydim
belkim yedi belkim sekiz belaydım
düdük çalar hırsızlanmış polisler
ben korkudan üstlerime işerdim
üç yıldızlı bir albaydı gökyüzü
karşısında önüm açık gezerdim
ağzı bozuk meymenetsiz bir ozan
rus cenginde cağanozdum bir zaman
iki gözüm iki koltuk-eviydi
mavilerim bir miyobun koynunda
kendi düşen köyler kentler ağlamaz
sur dısında ben oturur ağlardım
ekmek diye bağrışırdı bebeler
elma derler ben ortaya çıkardım
ağıtlarla kutlanırdı isa - doğdu Gecesi
fil dişinden bir kuleydim yıktım kendimi
bilmem hangi keloğlanın fesiydim
bir püskülsüz sümbülteber tohumu
fesleğenler yaprak dökmüş şerrimden
bir naraydım kimse bilmez nereden
ya yakından ya uçmaktan gelirdim
belkim ince belkim kalın bir sestim
belkilerin kol gezdiği saatta
belkim belki bile değildim
sıcak kanlı tek sürüngen. * kıbrıs'ta her çeşidinden bol bulunur. genelde ısırmak suretiyle can acıtan, kanatan ama şirinliğinden bir şey kaybetmeyen hayvancık. sarhoş olabiliyor ve sarhoş olduğunda yürümekte güçlük çekiyor. sadece küçükleri kuyruklarını bırakıp kaçma haklarını saklı tutuyorlar. büyükler genelde korkutucu görünüp düşman ve rakiplerini uzaklaştırmaya çalışır. bazıları su üstünden bakkala gidip ekmek alabilir, bazıları kanatçıklarını açıp ağaçtan ağaca atlayabilir. deney ve gözlemle elde ettiğim bir bilgi ise: bazı türlerin çok az da olsa bulunduğu ortamın rengini alma özelliği var.