Bir tayfun pirselimoğlu filmi. Geçen yıl Altın Portakal'da en iyi yönetmen ve en iyi müzik ödüllerini aldı.
Erdem şenocak, Sinan Bengier, Jale Arıkan gibi oyuncular rol almış. Çok ilginç bir film. Yönetmenin yol kenarı adlı filmini izleyip beğendiyseniz bunu da beğenirsiniz. Zaten tansu biçer de rol almış.
Yol kenarı filminde kıyamet öncesini, ahir zamanı izledik. Zaman ve mekan belli değildi. Bu filmde de benzer bir durum var ama sanki yol kenarı'nın bir adım öncesini anlatıyor gibi. Her şeyin karmakarışık olduğu ahir zamanda fırtına öncesi sessizlik gibi. Yol kenarı'da ise artık israfil'in sur'u üflemesini duyuyoruz.
Yine olup bitenlere anlam veremeyen adsız bir adam var. Herkes tepkisiz, ruhsuz, duygusuz... Kocası ölmüş bir kadın, ertesi gün başka bir adama gülümseyip kur yapabiliyor. işlenen cinayet çabucak unutuluyor ve suçu olmayan bir adama toplum suçlu muamelesi yapıyor.
Mubi'de Tayfun Pirselimoğlu da zaten Ercan Kesal ile olan röportajında yol kenarı adlı filmin bu filmle bağlantılı olduğunu söylemiş.
Otelde yine elektrikli süpürge ve karıncalı gösteren televizyon görüyoruz fakat bu metaforun anlamını anlamadım. Belki de her iki filmde de kullanılmış olan o elektrikli süpürge gürültüsü ve karlı görüntü insanların gerçeği duymakta ve görmekte zorlanmalarını simgeliyor olabilir.
Gerçek arayışı, tekamül, dünyanın geçici olması, toplumun daima kaostan rahatsızlık duyar gibi davranıp aslında zevk alması anlatılmış diye düşünüyorum. Metaforları çözdükçe daha keyifli hale gelecektir.
