sayın başkan, değerli milletvekilleri ve sözlüğün sevgili yazarları;
korsan eylemlere sokmuş olduğunuz burunlarınızı elceğizlerimle sürtmeden sondan bir önceki açıklamamdır:
üzerimden nemalanan güruh olduğunu görüyor, duyuyor ve biliyorum. hatta celebrity denilen güruh dahi beni tanıdıklarına, aslında nasıl da el ense, göte parmak olduğumuza dair bazı açıklamalar yapıyormuş. maksat benimle tanışmak isteyen yazarlardan faydalanmak.
yavrularım sizlere cevap vermediğim gibi bahsi geçenlerin de mesajlarını cevaplamıyorum, aldanmayın.
canlarım... yedi düvele bayraklarını saygıdan yarıya indirtmeyin bana. bilinmezliğimi, ulaşılmazlığımı, polemiğe girmemezliğimi, kimseyi siklememezliğimi ve daha doğrusu suskunluğumu kullanarak dedikodular üretmeyin. size kalsam sözlük kızlarının yarısıyla ilişkim var.
yok öyle bir şey. bakın itiraf ediyorum, ben sözlükten hiç hatun kaldıramamış garip bir yazarım nihaha... hatta bana bugüne kadar hiçbir bayan yazar selam bile vermedi. olmuyor, nedense beceremiyorum. ben de anlamıyorum ama yapamıyorum işte. (üzül) (göz yaşı dök)
bütün hayatları sanallık olan cücükler. ben butonunun üzerinde yazan neslinize, soyunuza, sopunuza, tanıdığınıza, tanımadığınıza, sözlükteki konumunuza bakmam-acımam gözünüzü karartırım hepinizin.
ben sizin aciz dünyanızın parçası değilim. ben sevgilinizi başka yazarların üzerine gönderip, sonra da kayıt tutarak onlara şantaj yaptığınız insanlara benzemem. ben msn kayıtlarını kopyalayıp, konuştuğunuz kişilerin kankalarına bak arkandan ne dedi diye sırnaştığınız ruh halini de sokmam dünyama.
ona buna romantik erkek, abi ayağına yaklaşıp yüz bulamadığınızda arkasından tehdit ettiğiniz kişiliğinizi de siklemem.
gerçekler er ya da geç açığa çıkmadan önce ayağınızı denk alın.
diğer yazarlara küçük bir not ileteyim madem öyle.
size beni anlatan yaşını başını almış, koca koca adamlar var ya. tahmin ettiğiniz gibi onlar da bana ulaşamıyorlar. hiçbir şekilde. kıskançlığın pençesine düşmüş zavallılar korosuna kendinizi kullandırtmayın.
kernel amadeus kim mi? hiç kimse... yok öyle biri. aslında yaşamıyor.
her kim ki arkamdan atar tutar gelin sorun bana. sonra da perde arkasından konuşanların yıkımını izleyin...
yazmaya basladigi zaman sol frame damgasini vuruyo.
ama asil ilginc olan o kadar abes basliklarin altini nasil guzel guzel dosuyorsun diymi? gecendede kullanilmis ped kokusu gibi baslik acmis oyle bir yazmiski neredeyse benim bile koklayasim geldi merak edip. igrencligi guzellik olarak yansitmaktan ne zaman vazgececeksin?
bu aralar tilki gibi baslik altinda dolanir oldum gerci ya neyse bari.
sevgi/sevilme olgusunun kelime bazında bile varlığına tahammül edemeyen; acaip sanal kişilik..
insanların, düzgün başlık/entrylerini beğenip; biraz yakınlaştığını hissettiği anda...
oldukça dik ve keskin bir manevra ile anında kendinden nefret ettirmek isteyen yazar..
-haa bu durumun kimseye bir zararı veya faydası var mı?
asla!..
kendisine olmadığı gibi..
kime ne ki..
koskoca yalnızlıklarından...
''En başından beri ahlaksız çığırtkanlığı yapanlara inat bu adamda herkeslerde olamayan bir derinliğin varlığından bi haber değildim! (Sezgilerim kuvvetlidir, kalite kokusu ışık hızıyla ulaşır şahsıma, aslı şeffaf bakışlarımda saklı.)''
mart kedisi' nden alıntı... ismide tuttu. bu adam biliyor arkadaş dediğim yazar bilgisinden dostluğun istifade etmek isterim. adam hayatı çözmüş özellikle secde konusundaki entry si bitirdi beni.felsefenin dünyasına girmiş adamın hali başka. hayatı faust tadında yaşamak bambaşka bişey.
3bin yılın hesabını göremeyen, karanlıkta yolunu bulamaz, ancak günü gününe yaşar. goethe.
sokratın da dediği üzre çok az şey biliyoruz ve bu eksikliği hissetmeliyiz. bu adam hissediyor gibime geldi.