kernel ile biz kankaydık, ruh ikizimdi o benim, bir elmanın iki yarısı gibiydik. anaları farklı ikiz kardeşlerdik biz onunla, danny devito ve arnold schwarzenegger'in olduğu gibi. maalesef artık aramızda değil üst düzey yöneticisi olduğu alman firması'na döndü. aramıza katılıp yazmaya başladığından beri işlerine yeterince eğilemiyordu, kernel'în sözlüğe zaman ayırmasını takiben amerika'da emlak piyasası, japonya'da emekli fonları derken global kriz başladı, gerçi başbakanımız sayesinde bizi teğet geçti türkiye'de pek hissetmedik ama avrupa , amerika falan üüüü acayip kriz falan oldular o biçim yani.
ben de kernel kardeşimin izlediği yolu izleyip sözlüğü bırakıp bırakmamakta kararsızım ama en azından kimliğimi açıklamak istiyorum. evet kernel kardeş üst düzey bir profesyonel olmakla beraber nihayetinde bir memurdu, hala da memur ya neyse. yani memuriyet onun kaderi. ben onun çalıştığı alman firmasının patronunu gayet iyi tanırım, kernel'in çalışanlara yaptığı cinsel taciz nedeniyle onu işten atacaktı, dedim ki hans akıllı ol kullan onu, sonuçta işinde iyi bir adam üç otuz maaşa da çalıştırıyorsun, garibim o maaşla bile mutlu oluyor, ne diye taşları yerinden oynatacaksın, çaktırmadan adama sözlüklerden falan bahset, göz yum mesai saatlerinde bırak arada bir entry girsin, boşaltsın içindeki o cinsel sapkınlıkları. hem kendisi boşalır rahatlat hem de fabrikadaki personel kendisinden kurtulmuş olur.
hans alman akıllı nihayetinde, vermiş gazı kernel'e, kernel amadeus, ah o aslında ne deyus, oldu mu sana yazar, baştan
millete ilginç falan geldi ama sonradan azıttıkça azıttı, troll'ün kralı oldu, zall kendisini bir kaç kere de çaylak yaptı yanlış hatırlamıyorsam ama olmadı, olmadı, olmadı.
neyse en sonunda hans'ı zorla ikna ettim de adama kernel'im işler çoğaldı, kriz bitti, aman şu iş bu iş falan dedi de ayrılmak zorunda bıraktık sözlükten kendisini. meğer ne pis sırnaşık adammış, bir geldi gitmek bilmiyor aman aman allah düşman sözlüğümün başına vermesin böylelerini, inci'ye kadar yolu var. hadi yolu açık olsun....