unuttuk, unutulduk. peki neden? bu kadar mı hayata verilen anlamlar, değerler?
arkadaşlar değerler kolay yetişmez yetişmiyor da. her kayıp bir anıdır. ama bu anıların değerini biliyormuyuz?
seda sayınlar, ibrahim tatlıses gibi para ile sanat yapan insanlar manşetleri süslerken kim hatırladı kerim tekini? kim 28 haziran da onun anısına şarkılarını dinledi? kim o büyülü sesi hissetti en derinlerde. bu kadar mı duyarsızlaştık? hayatımız magezin olmuş maddiyat olmuş.
vaar olan değerlerin anlamını yitirmişiz. medya istediği gibi yönlendirmiş hepimizi.
tebrikler kendimde dahil olmak üzere medyanın oyuncağı olmuşuz.
hem kendimden
hem de herkesden utanıyorum.
23 yaşında bir ses
anılarla kayboldu gitti.
bir sonraki 28 haziranlarda...
kazım koyuncu "yıllar boyu müzik yaptım ama kendimi anlatamadım. sonra bir diziye müzik yaptım ve sevildim"
ataköy lisesinde okuyan ve lakabı tedy olan ayrıca bütün gün şarkı söyleyerek bütün bir yılı geçiren eglenceli ve bir o kadarda derslerde kötü olan merhum kişi. şarkılarını ve seni çok seviyoduk.
sol frame'de başlıkları alt alta okurken duman eden başlıklardan biri daha.. kendisini tanıma, arkadaş olma, birlikte çalışma güzelliğini yaşayanlardanım.. ölümünü hala kabullenemeyenlerdenim bir de... keşke tüm varlığını yatıracak kadar çok sevdigin benim tabirimle oyuncak, senin tabirinle herşeyin olan 2 kişilik arabana binsen ve gelsen.. ve bu sefer kilo korkusu yaşamadan yiyebildiğin kadar hamburger, patates yesen, kola içsen... yemediğin, yiyemediğin günlerin acısını çıkarsak beraber..
bulunduğun yer ışık dolsun unutmadığım güzel dost...
kara gözlüm klibindeki haliyle birden hayatımın prensi oluvermişti. ortaokul yıllarımın vazgeçilmeziydi. yaşasaydı bulabilirdim onu. sırf onun için evimin kadını çocuklarımın anası olabilirdim. *