kerh kelimesinden türetilmiştir. kerh in anlamı kötü, pis demektir. buna hane yani ev eklenmiştir. kerh hane yani kötü,pis ev anlamındadır.
argo değildir. eski Türkçedir.
aslı karhanedir (bu arada inceltme uzatma işaretlerini kaldıran türk dil kurumuna burada selam olsun); -kışın yağan kar değil, anamaldan kazanılan artık değer anlamındaki kar- işyeri anlamına gelmektedir. fuhuşla felan pek bir alakası yoktur. (bkz: türk dil kurumu)
cemal - lan şevko sen hiç mektebe gittin mi la ?
şevket - yok be abi ben adresini bile bilmem ki .
cemal - bak benim bildiğim çok iyi bir yer var oraya git .
şevket - eyvallah abi peki nerede bu ev ?
cemal - burdan 129t ye binip taksime gidiyorsun
şevket - tamam abi
cemal - istiklal caddesinde mavi boyalı bir ev var oraya gidiyosun diyosun ki beni cemal gönderdi sonra seni bir güzel sikiyolar .
şevket - ???....
neden dünyanın hiç bir yerinde kadınlara hizmet eden birinin olmadığı hakkında bir ara ciddi felsefi melsefi hezeyanlara gark olduğum kadın showroomu.
feminizme mi dalalet eder bu bilemiyorum çünkü erkeğim, güdülerim müsait değil.
da niye yok lan harbiden hüşş?
niye sadece erkek cinsi bunu parayla talep ediyor ve hemde böyle fütursuzca, bir dükkandan et alır gibi.
niye sadece kadın satıyor demeyeceğim, çünkü talep olsa erkek orospu için, burdan sapancaya kuyruk olur biliyorum. sen vitrinde oturacaksın, kadınlar önünden geçip seni beğenecek, yatağa atacak sevişecek, üstüne sana para verecek. ne eziyeti lan fantazi bu be erkek için! tamam çoğu için kızmayın.
niye yok lan harbiden alo?
ya da şöyle sorarsak çok mu ters olur : neden böyle bir rezillik sadece erkek cinsi için peydah olmuş?
manukyan'ın bir zamanların vergi rekortmeni olmasını sağlayan sektördür. manukyan kim mi? doksanların vergi rekortmeni pezevengidir. kerhaneciler kralıdır.
"50 personelle günde 2000 kişi ağırlayabiliyoruz" diyebiliyorlar. personel başı günde 40 kişi. kendi değişleriyle kazançlarını hesaplamayı yapamıyorum bile. gülünesi ve ağlanılası bir hal.*
genelevler devlet kurumu değil devlet denetiminde faaliyet gösteren kurumlardır. orada çalışan kadınlar devlet memurundan çok farklıdır. memurun sosyal güvencesi vardır, az da olsa maaşı vardır ve hayatı düşe kalka da olsa garanti altındadır. yani memurlar bir şekilde yaşarlar ve hepsi bireydir.
genelev kadınları kadın satıcıları tarafından sürekli borçlandırılırlar. böylece o kadıncağızlar borç ödemek için sürekli etlerini satmak zorunda kalırlar. sektör böyle çalışır. her ne kadar bu iş devlet kontrolünde olsa da bu sistem kırılmaz. bir bakıma devlet denetimi göstermeliktir diyebiliriz. mesele o kadınların muhabbet tellallarına borç seneti imazalaması kendi gönülleri ile yaptıkları bir şey değildir. zorla imzalattırılır o senetler. devlet bunu bilir, ama seyirci kalır. devletin tek denetimi genelev kapısında yaptığı kontrol ve kadınların bulaşıcı hastalıklara karşı sağlık kontrolü yapmalarını sağlamaktır.
yani bu kadınların durumu memurlardan çok farklıdır. genelev kadınları ne yazık ki birey bile değildir. muhabbet tellallarının gözünde onlar birer maldır. çoğu cahildir. sosyal güvenlik pirimlerinin yatıp yatmadığını bile kontrol edemezler. pirimlerinin ödenmediğini anlasalar da kime şikayet edeceklerini bilemezler. dedim ya onlar malesef pezevenklerin gözünde birer maldır.