bilindiği üzre kerhane kültürü, özellikle toplumsal anlamda tehlikeli görünen kadın erkek ilişkilerinde yaşanacakları önlemeye yönelik devlet aygıtı tarafından üretilmiş bir libido tatmin aracıdır. peki devletler bunu neden yapar? cevabı oldukça basittir. özellikle toplumsal olarak islami tandanslı olan ülke yönetimleri bu tandanstan hareketle belirli ahlak kuralları üretmiş ve bu ahlak kurallarını da mutlak doğru şeylermiş gibi halka yutturmuştur. eğer ki bir kadın ile bir erkek evlilik dışı diye tabie edilen ancak oldukça normal olan bir ilişki içine girdiklerinde sözümona ahlak yasalarına koca bir darbe vurmaktadırlar. bu devletler de bu sözümona ahlaki yapının korunması amacıyla kerhane kurumunu üretmiş ve erkekleri, para karşılığı, libidolarını toplumsal mekanizmayı darbelelememek adına buralarda tatmin etmeleri yönünde buralara yönlendirilmişlerdir. nitekim kerhane patronlarının ülkenin vergi rekortmenleri olması da bunun ispatıdır. nasıl ki hac olayına girmek yoksulluğun sırtına vurulmuş bir darbeyse bu olay da özgür ve bireysel insana vurulmuş en büyük darbedir.
