siyasetten uzak bir şiir sever olarak neden bu kadar buyutuldugunu anlayamadığım sıradan şiir, tıpkı nazim hikmetin şairliği gibi.. tamam biliyoruz sanat zevki özneldir ama siyasi çilesinden sonra turkiyede nazım hikmete ve şiirlerine yapılan lehte propagandanın gencleri fazlasiyla nazim hikmetin buyuk sair oldugu ön kabulune zorladigi kanaatindeyim. hani kötü şair demiyorum yanlis anlaşılmasın bazı şiirlerini ben de severek okurum karlı kayın ormanında şeyh bedrettin destanı salkimsögüt gibi ama bu kadar da buyutulecek bi yani yok işte be kardesim. Tıpkı bu siir gibi en tanınmış dizelerinden bi ornek:
Akın var güneşe akin!
güneşi tutacağız!
günesin zaptı yakın!
Orta okul ogrencisi yazsa kimsenin dikkatini cekmeyecek şu dizeler dillere pelesenk olmuştur slogan olarak. nazim hikmetin kerem gibi ve onlarca vasat şiiri de böyle abartilmistir.
bugün izleme şerefine nail oldugum bir genco erkal oyunudur. nazım hikmet'in en güzel eserlerinden seçme şiirlerin ve kitaplarından önemli pasajların, genco erkalın insanı sarhoş eden sesi ve oyunculuguyla birleşmesiyle oluşan muazzam güzellikte bir oyun. iki üstadın hünerlerini eş zamanda görebilmek için iyi bir fırsat.
ayrıca oyunun sonunda açılan standdan yapı kredi yayınlarından çıkan 'ne güzel şey hatırlamak seni - genco erkal'ın sesinden nazım hikmet şiirleri' kitabını alabilir ve genco erkal'a imzalatabilirsiniz. ve biraz da konuşkan biriyseniz belki kendisiyle birkaç laf edebilme imkanı bulabilirsiniz.
şüpheli şarkının şairi ile birlikte mabel matiz'in en iyi iki şarkısından biri. hangisi daha iyi ben karar veremedim. oturup dinlerim, ne karar vereceğim arkadaş!
mabel matiz'in "yaşım çocuk" albümünün 10.şarkısı. şarkının bir güzel özelliği de albümdeki tek alaturka şarkı olmasıdır. mabel'e ne de çok yakışmıştır, tadından yenmezdir.
genco erkal ın performansı ile ayakta alkışlanmaya değer insanın gözlerinden yaş getiren oyun. özellikle yaşamaya dair ve bugün pazar şiirlerini okurken genco erkal, kendimden geçtim, ürperdim.
Nazım Hikmet'in şiir dünyasında bir gezintiye çıkaran... Nazım Hikmet'in gençlik yılları, mahkûmiyeti, hapishane yılları, açlık grevi, zorunlu sürgünlüğü, vatan hasreti, tüm dünyayı kucaklayan insan sevgisi, dünya barışı için mücadelesi, Kurtuluş Savaşı izlenimleri Genco Erkal'ın usta oyunculuğuyla ve Fazıl Say'ın müzikleri eşliğinde sunulan mütiş bir tiyatro oyunudur...
nazım'ın şiirlerinin genco erkal'dan dinlenmesi insana öyle bir şey yapıyor ki kelimeler yetmiyor. şiir dinletisi tadında ama tek kişilik oyun gibi de aynı zamanda. belki hiç yakışmıycak bir tabir ama salya sümük ağlatmıştır beni, başından sonuna. etkisinden ne zaman kurtulurum, kurtulmak ister miyim bilmiyorum. genco erkal'ın ellerinden öpüyorum.
genco erkal üstadın uyarladığı müziklerini fazıl say'ın yaptığı şiir-tiyatro türünün ülkemizdeki öncü yapıtlarındandır. üstadın mükemmel yorumuyla nazım'ın ölümsüz şiirlerinin harmanlanmasıyla ortaya dehşetengiz, tüylerinizi ürpertecek derecede etkili bir şiir-tiyatro çıkıyor karşınıza.. sıkıcı ve renksiz hayatlarımıza bir nebze renk katabilmek için izlenmesi gerekir. izleyin de izleyin..
genco erkal'dan dinlendiğinde özellikle '' bağır bağır bağırıyorum '' kısmı insanı çılgına çeviren mükemmel bir nazım hikmet ran şiiri.nazım'ın kendi sesinden dinlemek ayrı bir zevk o konuda kuşku yok.